Gönlü bahşedene bak, yoksa vuslat çok uzak!Ne vakit gönlüme bir hüzün düşse Nazarım başkalaşır, içime bir ürperti nüfus eder Temaşa ettiğim ve yakinen bildiğim canların bitmeyen telaşı Dinmeyen gamı, alıp götüren efkarı, yalnızlığa sürükleyen muhabbetsiz hali ve umudu solduran yılgınlığı düşündürür İnsan önce kalbini ihmal etmemeli Akıl şirazesi ve vicdan muhasebesi bilgiyle anlam bulan kıymettir Yalan ve yanlış üzerine her ne ikame edilmişse, eden nefes için ne büyük bir yanılgıdır Akıl ve izan muvazenesi, vicdan ve irfan mertebesi, iradenin hakikat üzere hasredilmesini ve inşirahla karar verilmesini hak eder Her canın heva ve hevesi vardır Olması tabi olan bir vakıadır ve fakat hak üzere olması şarttır Zaaflar ömür boyu nefesi terk etmeyen hicrandır, zaten bilinç tazelenmesi luzum-u adımdır Ecel kapıyı çalmadan, hastalık bedeni sarmadan, nefes bizar olmadan, kalp ve akıl aşkın vecdiyle kitab-ı celilin hikmetine ram olmalıdır İman ettim demekle iş bitmiyor Azim ve merak aklının ve kalbinin gerekçeleriyle tabi olmasını istiyor İnsan en mütekamil bir varlık iken neden sahibinden bu kadar uzak ve bir vehim içinde olması yönünde hareket eder, sual dinmiyor Bazen, gül gibi mümbit bir zarafetin, tebessüm misali şefkat ve muhabbetin, hakiakate götüren akıl ve iradenin bilgiye ve tatbikine neden bikarar içinde kalır diyor Mustafa CİLASUN |