UMUDU YİTİK BENLİK
Tek başıma bir yolda sonuma yürüyorum
Beynimdeki uğultu yalnızlığın sesi mi? Yaşam denen ummanda rotasız sürüyorum Yüreğimdeki tortu yittiğimin yası mı? Ezbere rutinleri benim bilincim yapar Takip eder imleri ne yanılır ne sapar... Sıyrılıp karmaşadan kendime gitmek için Çıksam trafik durur, yollar üstüme yürür Yaşam ağacı diksem dalından tutmak için Ya kesilir ya kurur, sus-pus kalbimden vurur Bağbanlığı bilmeyen, gölgede yatanmışım Ömür denen bahçeye bahçıvan atanmışım... İstenen bedel ağır, hayallerime karşın Bir yudum sevgi için yağmurlara koşarım Mutluluk denen sırra yaklaşamam bir arşın Beklerken aşka dair, ihanetler yaşarım Sevginin boşluğunda asılı kaldım meğer Ne ayağım yol alır ne başım göğe erer... Sermayemi arz ettim koşul-kefil sormadan Hoyratça kullanıldım, kaptılar her yönümü Kum saatine girdim, akıp gittim durmadan Razı mıyım sormadan sattılar her günümü Ben hayatı dinlerim, sesimi duyan olmaz Anlayış bende yaşar, anlayan beni bulmaz... İtirazım yasaklı, doğuştan belim bükük Merhamet göremedim, bana uğramaz yolu Eğilmekten kırıldım, ruhumda derin çökük Kapanmaz uçurumlar, yollarım engel dolu Avucumdaki çizgi kaderin yazgısı mı? Sırtımdaki ağırlık kulların düzgüsü mü? .................... Alıcı-dalıcı kuşlar uçuşuyor mevsimsiz Bakın ben buradayım, bir ölü var isimsiz... Bulem hatun, Şubat 2013 Antalya |
Tebrikler.