SAÇ BEYAZIMBulutlu gökyüzüne, bide sana baktım Bekle biraz onun beş dakikası daha var Seni kaybettiğim sokakta yalın ayaktım Şimdi başladı yağmur ve söndü bütün umutlar Ellerim aşktan değil taş kalplere çarpmaktan aşındı Tenini hiç tatmamış olmak açlıkla aşımdı Belkilerim Toros olsada onlar da aşıldı Varlığın, koca bi hiçlikle buralardan taşındı Şimdi olduğun yer senin için burası mı? Benim için orası mı? Senin için benim olduğum yer orası mı? Hayır benim içinde benim için burası Bugece bana sabret çatlamasın gökyüzün Yukardan aşağı bakmak nasıl bi duygu yeryüzü Sen düşün ben sende yeşerenleri dinledim dudağımı büzüp Çıkarıp omuzlarıma seni sana ulaştırmaktı tek düşüm Nefes çekerek düzeltirim az adabımı Nefesinden vererek kurtardı biri ashabını Kesik kafam yuvarlanırken kütükten bakmadın az dargınım Çünkü cellat değil balta çeker vicdanı azabını Daha ağır daha özenli olmalı Sen göz çukurlarıma ağladın gocunmadım Varlığının tercümanı bi ben bide küçük oda Senelerdir uyuyoruz hangi yüzyıldayız Bugün ben seni, şu sahilde bizi istiyo . Gökyüzü mahremiyetini bizim için açmak istiyo, Deniz aydan engüzel yakamoz parçasını sürmüş yüzüne bizi bekliyo. Kefal sonkez zıplayıp bizi eğlendirip balıkçı sabri amcanın oltasına takılmayı bekliyo. Bu şehir seni bekliyo Ve ben sahildeki bütün banklara birer hırkamı koydum Kimse oturmasın diye Gelirsen birlikte otururuz olur mu? Beklediğin her durakta hala bir gece geçiriyorum. Ben bıkmam bilirsin usanmam hala bekliyorum Bu kaldırım taşlarıda biliyo, bu şehrin her sokak lambasıda biliyo Döneceksin döneceksin ve döneceksin.. (Y.ilhan) |