MEDED YA ALLAH
Zamana mekâna çeker ayarı
Mir de senin fer de senin kal’ eyle... Hak yoldan sapana verir uyarı Ir’da senin Tur da senin sal eyle… Tüm börtü-böceğe rızık verensin Karanlık gecede, ayan görensin Yoldan çıkanlara şamar vuransın Zor da senin vur da senin dal eyle... Kudret kalemiyle yazar kaderi Şaşmaz hak edene verir ederi İmtihana çeker sarar kederi Har da senin şer de senin hal eyle… Akıl nimetiyle donatmış kulu Bizlere gösterir en doğru yolu Darda kalanlara uzanır kolu Kor da senin ser de senin dil eyle… Yedi kat gizemli direksiz dünya Tüm gezegenler girmiş sıraya Yakıtsız parlıyor gökte süreyya Var da senin sır da senin yol eyle… NURANİ pür-melal geldi kapına El-aman deyip yüz sürdü yapına Firdevsi nasip kıl, soyu-sopuna Zar da senin nur da senin gül eyle… Osman NARANİ///08/03/2013 MİR: Başkumandan FER: Işık, kandil, kuvvet KAL: azletmek, söz, bir şeyi çekip koparmak kudreti IR (Ira: karâkter, seciye): ahenk SÜREYYA: parlak yıldız, Ülker adı verilen yıldız kümesi PÜR-MEMÂL: tertemiz istek ve arzularla dolu ZAR: inleyen, ağlayan, zayıf, dermansız |
"Böcek" dahi alamamis olmasina önce hayret ettim.
Dikkatle tekrar okudugumda ve kafiyeleri inceledigimde;
Börtü-böcek bulur haktan rızkını........RIZIK
Bir gün yere çalar sapkın azgını.........AZGIN
Levh-i mahfuzuna asmış yazgını........YAZGI
Kur da senin sur da senin dal eyle…
Sayet yanilmiyorsam, "böceginize" börtü böcekli bu dörtlükteki kafiyeler engel olmus.
...ve inaniyorum ki, Nurani hocamizin kalemi bu dörtlügü süpheye yer vermeyecek kafiyelerle yeniden yazar ve asar.
Selam ve SAYGILAR.