Hayatta böyle değil mi,
hep başladığın noktaya varırsın dimdüz yürürsen..

düz giden araç,tekrar başladığı noktaya gelir gibi mi,harikasınız...

randevuna geç kalma o zaman:)

gelemem şimdi tosbayla randevum var...

sayfama gel de şiyir gör.

beğenmedin yani,normal tabi kültür düzeylerimiz aynı değil...

şiirin ilhamını tosba verdi zaten,geometrik olarak bi arabanın her tarafı mı eğıri olur diye düşünürken,geometrik doğru kavramının evrende olmadığını farkettim,ışık boyu desen o da eğiliyor,ha şimdi senin anladığın açıdan bakarsak orda da aynı kural çalışıyor sanki,net bir doğru yok hepsi muallak ve dairesel düşünceler.şiir haklı bence...

sadece kendimi önemsemek değil usta, sen afedersin tosbanı boyamak için bile haftalardır uğraşıon.bu kadar komplex yaratılmış bizler- bu kadar ince ince.. yani "hadi yaşa bu çukurda debelen, zaten doğru da yok evrende.." bu düşünceyle gönderilmiş olabilir miyiz? hangi akla mantığa yatar-kabullenmek istememek dışında- ???

bi elin uzanacağını beklemiyorum ustam, ki bu düşünce armut piş ağzıma düş kolaylığında tembellik dışında başka bi şey değil bence.. uğraşmak-emek vermek-denemek gerek illa.. ha yaparız yapamayız, orasını Allah bilir..ama kolayımıza geliyo böyle kabullenmek, çünkü zor geliyo, ki zor da... kolay olsa tatlı da olmazdı bu kadar..

ama neyse derin konular..sabah sabah sanki biraz senin modunda iyi değil gibi geldi.. bu halde tartışmak ne derece doğrudur? daha iyi bir zamanda konuşmak daha iyidir belki..

niye bu kadar çok önemsiyorsun ki kendini,özel görevle yutdışına gönderilmiş konsoloslar gibi,düşmüşüz bi çukura debeleniyoz hepsi bu,ha sen bi el uzanacak hepimizi düze çıkaracak diye inanıyon,düz de olmuyor doğru olmayınca...

evrende doğru yoksa eğer-şiirde denildiği gibi-dairesinde boşa dönen hemstırlar gibiyiz senin nezdinde...ki böyle bir şey mümkün olmasa gerek..doğru olmayan bi evrene ne diye gönderildik o zaman? bu kadar boş olmamalı...böyle bir şeyi insan ne diye kabul eder..

acabası ne varsa söyle,herşey dairesel hareketlerden ibarettir.nokta...