BAYRAKSIZ DOĞANIN
Balkan Savaşlarıyla başlayan, Seferberlik, Yemen, Mısır esir kampı ve mütareke yoluyla İstiklal Harbinde toplam 12 yıl cepheden cepheye koşmuş olan dedelerimizin bize hür bıraktığı ülkede Türk Bayrağına duyulan saygısızlığı "hata ve noksanlık" olarak görenlerden değilim. Bu bir gaflettir, bu bir hiyanetliktir. Dedemin 38.ci ölüm yıldönümü 30 Mart günü bütün şehit ve gazilerimizi derin bir muhabbetle yadediyorum.
BAYRAKSIZ DOĞANIN Rahmetli Dedem Hüseyin GÜLEL’in aziz hatırasına Dedem anlatmıştı “mevzu vatansa;” Alemin cihanın ne hükmü vardır... Milliyetsiz günde bin yöne dönse Bedende bu canın ne hükmü vardır... Saldırmış düşmanlar cümle her yandan, Onsekiz yaşına girmeden hemen, İstanbul’dan yayan üç ayda Yemen Çölünde çimenin ne hükmü vardır... İngiliz aşığı Şerif Hüseyin, Osmanlıya kusmuş Lavrens ile kin, Türke kurmuş Türke oyunlar çirkin Ardından figanın ne hükmü vardır... Yakılmış insanla birlikte mabet, Aç – susuz İzmir’e bayrakla vuslat, Milli Kuvvetlerle kuruldu devlet Uğruna kurbanın ne hükmü vardır... Balık baştan kokar yok ise tuzu, Sadıktır Atlantik ardına sözü, Zehretti “Zaferi” kızarmaz yüzü En evvel falanın ne hükmü vardır... Ressam Halil dedem gibi kalksana! Türk demek suç, Türküm, ne mutlu bana, Vatan satıp oyla kömür - makarna Bayraksız doğanın ne hükmü vardır... Halil GÜLEL Roemond-NL / 29.03.2013 (Balık Kavağa Çıktı) |
SAYGILARIMLA...A.E.O.