Sükutumdan dolayı kendimden başka kimse kabahatli değildir. En büyük düşmanım ben idim. NAPOLEON
Paylaş
KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Sıladan Gurbete Selam
veyselkosar
5,0 / 1 kişi ·1 beğenme · 2 yorum · 1531 okunma
Sıladan Gurbete SelamGurbet ayaz yürek alaz Sıladan gurbete selam. Sözde kalmaz çıkan avaz Sıladan gurbete selam. Tavuk cüce bitti ama Koyun kuzu gitti ama Gece günü güttü ama Sıladan gurbete selam. Lalelerin yitik yazı Yıkık burcun sahipsizi Mazimizin öksüz kızı Sıladan gurbete selam. Eriğine tadı veren Yüreğini yere seren Hacı, hoca, âşık, eren Sıladan gurbete selam. Toprak atmaz balasını Daim saklar fazlasını Seviyorsan Mevlasını Sıladan gurbete selam. Ocak bekler dumanını Muhabbetin yamanını Bilir dizin dermanını Sıladan gurbete selam. Yerin altı yerin üstü Boşaltmaya birer desti Hasret ümidi kesti Sıladan gurbete selam. Ata ecdat yatağından Sevgi tüter otağından Yaylasından batağından Sıladan gurbete selam. Dağlar bekler çiçeğini Sütey çeker leçeğini Doldur gönül leğenini Sıladan gurbete selam. Koşar Veysel muradına Uzaklar düşer yâdına Eşin dostun evladına Sıladan gurbete selam. Veysel KOŞAR |
Şiiri Değerlendirin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sıladan Gurbete Selam şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yorumlar
Dünyevî
28 Mart 2013 Perşembe 00:32:07
Dünyevî
1 Mayıs 2013 Çarşamba 01:00:22
yeni yazı ekleyecektim ağam...
nasip buraya imiş...
Neye Benziyor Farkında mısınız?
Ey erbabı kalem,
En manevi havayı soluklasanız bile
Birbirinizle savaşınız nefsinizle savaşmaktan daha kolay değil mi?
İkidir içten içe üzülüşüm… bir tarafta sevdiğim usta ve üstadlar, diğer tarafta saygı duyduğum usta ve üstadlar….
İkidir şeytanın cirit atması hicivler de…Bilmeyenler oyun sanır hiciv-taşlama yazmayı.. Bilenlerin kalbi irin kussa da…
Ey aynı davanın yolcusu;
İçinde İslam davası geçen her dava kutsaldır, mukaddestir…
Ana gibi, yâr gibi, vatan gibi…
Tarikat mensupları,
Ey sünninin, ey Alevinin önde giden küheylanları..
Nallarından ateş çıkan atların üstüne yemin edenler …
Alperenler, akıncılar
Ey Cemaat mensupları, ey ülkücüler…
Varsa birbirinize eleştiriniz, birbirinizin beğenmediğiniz yerleri…
Hakaret etmeyin birbirinize…Eleştirinizi ilmi, tarihi, edebi olarak ortaya koyun…Allahü Teala vuracak nasılsa mührünü değil mi? Mizan ayıracak sağa-sola her şeyi…
İnsanız, davamız insanlarla…
İnsandan sonra İslamız…
İslam dan sonra aklımızı ve yüreğimizi şeytanın kirli vesveselerine kurban edemeyiz…
Az dedim bilirim ki içinizde arif olmayan yoktur.
Bu kadar tarifi kıtmıyr yakarışıyla beyan ederim…
Vebali sizindir…
Daha ne yapabilirim…
önce selam ve muhabbet
sonra sevgi ve saygılarımla
Allah'a emanet olunuz...
nasip buraya imiş...
Neye Benziyor Farkında mısınız?
Ey erbabı kalem,
En manevi havayı soluklasanız bile
Birbirinizle savaşınız nefsinizle savaşmaktan daha kolay değil mi?
İkidir içten içe üzülüşüm… bir tarafta sevdiğim usta ve üstadlar, diğer tarafta saygı duyduğum usta ve üstadlar….
İkidir şeytanın cirit atması hicivler de…Bilmeyenler oyun sanır hiciv-taşlama yazmayı.. Bilenlerin kalbi irin kussa da…
Ey aynı davanın yolcusu;
İçinde İslam davası geçen her dava kutsaldır, mukaddestir…
Ana gibi, yâr gibi, vatan gibi…
Tarikat mensupları,
Ey sünninin, ey Alevinin önde giden küheylanları..
Nallarından ateş çıkan atların üstüne yemin edenler …
Alperenler, akıncılar
Ey Cemaat mensupları, ey ülkücüler…
Varsa birbirinize eleştiriniz, birbirinizin beğenmediğiniz yerleri…
Hakaret etmeyin birbirinize…Eleştirinizi ilmi, tarihi, edebi olarak ortaya koyun…Allahü Teala vuracak nasılsa mührünü değil mi? Mizan ayıracak sağa-sola her şeyi…
İnsanız, davamız insanlarla…
İnsandan sonra İslamız…
İslam dan sonra aklımızı ve yüreğimizi şeytanın kirli vesveselerine kurban edemeyiz…
Az dedim bilirim ki içinizde arif olmayan yoktur.
Bu kadar tarifi kıtmıyr yakarışıyla beyan ederim…
Vebali sizindir…
Daha ne yapabilirim…
önce selam ve muhabbet
sonra sevgi ve saygılarımla
Allah'a emanet olunuz...
veyselkosarUğrar ise sel, olsa heyelan
Konanı göçtürür vardığın gönül
Akıntıya mahkum kalır cevelan
Boz bulanık düşer kardığın gönül...
aleyküm selammm ...
Konanı göçtürür vardığın gönül
Akıntıya mahkum kalır cevelan
Boz bulanık düşer kardığın gönül...
aleyküm selammm ...
Cevap Yaz
Dünyevî
27 Mart 2013 Çarşamba 19:46:28
selam ağam...
söz söyleyemediğin iki kıtaya neden söz söyleyemediğinin merakındayım...;)
geçenlerde bir şiirime yaptığın yorumda...sözden ziyade
mesela beş kıtalık bir şiirin 1. ve 5. kıtasını alıp tebrik etmiştin.
diğer 3 kıta gitmişti gümbürteye.
hemen yandı ışık bende ve şiiri o ışığın aydınlığında gönlüme sinecek şekilde düzeltmiştim.
ve ardından şükür ettim tabii ki.. Allah'tan uhrevi iyiliğimi düşünen bir veysel abim var diye de...
bu şiirine benzer duygularla yazdığım
"Dost diye diye
Başım duman gönlüm ayaz
Ağlarım dost diye diye
Yâre uzak düştüm biraz
Ağlarım dost diye diye
Dağda kekik çam kokusu
Bağda kiraz kuş dokusu
Cemre düşmüş ne uykusu
Ağlarım dost diye diye
Yaban elma kuzukulak
Koyun kuzu keçi oğlak
Dere akar tarla çorak
Ağlarım dost diye diye
Ala erik yeşil badem
Türlü çiçek sarı çiğdem
Kabri çökmüş ninem dedem
Ağlarım dost diye diye
Dünyevîyim şehir mumu
Güneş görmez deniz kumu
Olmuşum gönül mahkûmu
Ağlarım dost diye diye"
bu şiirin ilhamına vesile "dağda kekik bağda kiraz" esintileri idi.
gör bak ki şiir ne hale geldi...
ayak sesleri bir türlü gelmedi dilime..
esintiyi nefesimle yoğuramadığım için "gönül" yerine "kalp" eleğini kullanmak mecburiyetinde kaldım. belki de mecburiyet değil sabır demliğine kaynar suyu pek er eklemiştim..
bu şiirde de "kalbi" görüyorum "gönlü" değil...
ve yine belki de gözlüklerim tozlanmış olabilir mi?
dua ve muhabbetlerimle...
Bu yoruma 1 cevap yazılmış.
söz söyleyemediğin iki kıtaya neden söz söyleyemediğinin merakındayım...;)
geçenlerde bir şiirime yaptığın yorumda...sözden ziyade
mesela beş kıtalık bir şiirin 1. ve 5. kıtasını alıp tebrik etmiştin.
diğer 3 kıta gitmişti gümbürteye.
hemen yandı ışık bende ve şiiri o ışığın aydınlığında gönlüme sinecek şekilde düzeltmiştim.
ve ardından şükür ettim tabii ki.. Allah'tan uhrevi iyiliğimi düşünen bir veysel abim var diye de...
bu şiirine benzer duygularla yazdığım
"Dost diye diye
Başım duman gönlüm ayaz
Ağlarım dost diye diye
Yâre uzak düştüm biraz
Ağlarım dost diye diye
Dağda kekik çam kokusu
Bağda kiraz kuş dokusu
Cemre düşmüş ne uykusu
Ağlarım dost diye diye
Yaban elma kuzukulak
Koyun kuzu keçi oğlak
Dere akar tarla çorak
Ağlarım dost diye diye
Ala erik yeşil badem
Türlü çiçek sarı çiğdem
Kabri çökmüş ninem dedem
Ağlarım dost diye diye
Dünyevîyim şehir mumu
Güneş görmez deniz kumu
Olmuşum gönül mahkûmu
Ağlarım dost diye diye"
bu şiirin ilhamına vesile "dağda kekik bağda kiraz" esintileri idi.
gör bak ki şiir ne hale geldi...
ayak sesleri bir türlü gelmedi dilime..
esintiyi nefesimle yoğuramadığım için "gönül" yerine "kalp" eleğini kullanmak mecburiyetinde kaldım. belki de mecburiyet değil sabır demliğine kaynar suyu pek er eklemiştim..
bu şiirde de "kalbi" görüyorum "gönlü" değil...
ve yine belki de gözlüklerim tozlanmış olabilir mi?
dua ve muhabbetlerimle...
"Kime desem nasıl desem ne desem
Lâl kesildim sürgününde sevdiğim
Hasret gece midir yoksa gündüz mü
Selâm ânın hep önünde sevdiğim
Kalem kadim eskimezi yazıyor
Gönül gönle sanki mezar kazıyor
Akıl eksildikçe yolu uzuyor
Sözüm dârın urganında sevdiğim"
Ekrem kardeşim, şiirlerinde yukarıdaki kıtalar gibi ve "Akıl eksildikçe yolu uzuyor" mısrası gibi nefis, derin ve engin manaların ucundan yakalıyorsun gün yüzüne .ıkarmak içinde hızla çekiyorsun. Bu manalar su gibi hava gibi elde avuçda tutulması zor. Gönlün eline pamuk ipliği ile bağlı mübarek. Aceleye gelmeden, sabır ile, teenni ile imbikten geçirir gibi ürkütmeden devamını getirmek lazım. Görücüye çıkan kıza siretine uygun suret giydirmek lazım. Siret ne âlâ ancak surete ve elbiseye dikkat şart. Acele ile pazardaki malla iktifa etme sabır ile en iyi mağazalardan elbiseyi giydir.
İnşaallah kelamım, meramıma ayna olabilmiştir.
Selam ve muhabbetle...
Lâl kesildim sürgününde sevdiğim
Hasret gece midir yoksa gündüz mü
Selâm ânın hep önünde sevdiğim
Kalem kadim eskimezi yazıyor
Gönül gönle sanki mezar kazıyor
Akıl eksildikçe yolu uzuyor
Sözüm dârın urganında sevdiğim"
Ekrem kardeşim, şiirlerinde yukarıdaki kıtalar gibi ve "Akıl eksildikçe yolu uzuyor" mısrası gibi nefis, derin ve engin manaların ucundan yakalıyorsun gün yüzüne .ıkarmak içinde hızla çekiyorsun. Bu manalar su gibi hava gibi elde avuçda tutulması zor. Gönlün eline pamuk ipliği ile bağlı mübarek. Aceleye gelmeden, sabır ile, teenni ile imbikten geçirir gibi ürkütmeden devamını getirmek lazım. Görücüye çıkan kıza siretine uygun suret giydirmek lazım. Siret ne âlâ ancak surete ve elbiseye dikkat şart. Acele ile pazardaki malla iktifa etme sabır ile en iyi mağazalardan elbiseyi giydir.
İnşaallah kelamım, meramıma ayna olabilmiştir.
Selam ve muhabbetle...
Şiir Künye
Kayıt Tarihi
: 27.3.2013 18:38:25
Puan
: 5.0 / 1 kişi
Okunma Sayısı
: 1531
Yorum
: 2 yorum
Beğeni
: 1 kişi
Şiiri Beğenenler
Popüler Şiirleri
MENÜLER
YENİ ŞİİRLER
EDEBİYAT DEFTERİ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
lakin fakat ama velakin...
" Gönlün eline pamuk ipliği ile bağlı" bu ifade gözümü kamaştırdı...aldığım en etkileyici eleştirilerden, saptamalardan, yorumlardan... ne de olsa eski gözün gördüğünü yenisi ister mikroskapla baksın ister dürbünle göremez.
tabiri caizse Kuranın içindeki asr süresi gibi.
aynadan yansıyan manzara şu görebildiysem
5 kıtalık surette
ilk iki kıta siret..yani uhrevi...
diğer üçü adım üstünde dünyevi...
diyorsun ki bırak dünyeviliği artık, uhrevilikten özge ne var?
haklısın derim;) de...
şu dünya yok mu?
meram böyle anlaşıldı.
daim muhabbetle..
*********************
;) 2. selam
bu şiirde de "kalbi" görüyorum "gönlü" değil...
yani "sıladan gurbete selam" şiirinde neden kalbin sesi çok da, gönlün sesi yok?
ayak mısrasında bile yürek haykırıyor, gönül yok? nerede gönül ağam..