MEZAR TAŞLARIMEZAR TAŞLARI... Gidip otursam tek tek başucunuza, Dirseğimi dayasam o mermerlere, Şakağıma yaslasam ellerimi, Dinlesem, dinlesem seslerinizi... Kimisi koşup oynayan şen bahçelerde, Kimi sevdâ çeken hüzünlü gençler, Bağıran, çağıran, gülen, söyleyen, Ya da ak ellerle gülleri deren... Kiminiz yaşamış, upuzun yıllar, Kiminizin gözünde hasretli yollar, Al duvaklara bürünmüş de bazısı, Alnında yazılı kara yazgısı... Okusam taşları tek tek gezerek, Kimi paşa, kimi zengin, ya fakir, Kimi hiç gülmemiş, görülmüş hakir... Memede kuzular, anne kucağında, Kimi gitmiş bilinmeze, yâr sıcağında. Kimi şehit, kalıvermiş asker ocağında, Süngüsü, bayrağı saklı sandıkta... Sırmalı saçları nerde uçuşur, O endâmlı, selvi boylu güzeller, Yağız gençler, pala bıyık, sürmeli, Nerdesiniz, nerdesiniz kaybolmuş eller? Saltanat sürerdi kimi sarayda, Bazısı yoksuldu, sırtında çuval, Gülümsüyor gibiler her biri, kimdi, Kimler geldi, kimler geçti, nerdeler şimdi? Nerde bahçelerde şen kahkahalar? Nerde o şarkılar taş plâklarda? Susmuş bu bahçede bütün bülbüller... Bir hıçkırık, bir iç çekiş, dökülen, gül mü? Üstünüzdeki bu sis, ebedden tül mü? Bir ney sesi, ne hazin, nerden geliyor? Dinlerken sessizce yürek deliyor. Ses verseler açan şu mor zambaklar, Nice hâtırayı bağrında saklar... Gelin kuşlar, gelin, burdan su için, Size sebil olmuş, bak sizin için Yapılmış başucunda bu su kapları... Kendi dilinizden dualar edin, Şakıyın, ötüşün, duyarlar sizi, Burda usul usul uyuyan başlar. Ne kadar huzurlu, sessiz burası, Sanki, yeryüzüyle cennet arası... Solgun gökyüzünde çıkan yıldızlar, Ellerinde mumlar, ışık tutarak, Yalnız bırakmadan uyuyanları, Gelecek zamanı, düne katacak... Şimdi gidiyorum, gelirim yine, Dualarım sizindir, yine yollarım. Çiçeklerin açtığı şu bağrınızı Sularım, ana gibi her an kollarım. Ne diken, ne çalı, çiçekler dolsun, Sîneniz mis koksun, yemyeşil olsun. Artık yok, ne acı, ne de ihânet, Dilerim, hepimize yağsın hep rahmet, Ve hepimiz yüce HAKK’a emânet... Hâlenur Kor ------------------- (Uykuya dalmadan önce gözümün önüne gelen, gül oymalı, güzel mermer mezar taşlarının düşündürdükleri... ............. ’Dinle ney’den kim hikâyet etmede, Ayrılıklardan şikâyet etmede...’) |
Dualarım sizindir, yine yollarım.
Çiçeklerin açtığı şu bağrınızı
Sularım, ana gibi her an kollarım.
Ne diken, ne çalı, çiçekler dolsun,
Sîneniz mis koksun, yemyeşil olsun.
Artık yok, ne acı, ne de ihânet,
Dilerim, hepimize yağsın hep rahmet,
Ve hepimiz yüce HAKK’a emânet...
Hâlenur Kor
Duygu doluydu güzel dizeler üstad,
Severek okudum haz aldım, yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin hiç susmasın..............
Saygılar