"KAN TER İÇİNDE "yine yalnızım bu berbat gecede, hayallere anlatıyorum kara dertlerimi, gözlerime çıra gibi batıyor, karanlığın korkusu, yıldızların solduğu, sadece gölgelerin kol gezdiği, korkuların izbe köşelerde saklandığı, bu karanlık gecede düşünüyorum, puslu hayatımı.. hüzün pınarı sessizce akıyor, geçmişin attığı sille tokadını yemiş, zifiri gecenin verdiği acıyı akıtıyordum, yüreğime, damla,damla zehir içiyordum,hayat pınarından, hasret kaldığım gül yüzü gözleri arıyorum, gecenin kömür karası yalnızlığında, sonra meçhul olan gelip gelmeyeceği belirsiz sır dolu yarınları düşlüyorum,acıların içerisinde. Tavan çöküyor,tüm ağırlığı ile üstüme, boğuluyorum,eziliyorum kalın demirli betonun altında, yan duvarlar üstüme, üstüme gelmekte, boğuluyorum ! hep o, hep o var çıkmıyor çılgın “aklımda,” sanki o,sinmiş karanlık bir köşeden bakıyor, yanında kim var, eli kimin saçlarını okşuyor diye, oysa bilmiyor yalnızım. o, çok uzakta, bulunmazdı, sabah olsa da,yarınlar da olsa, bir mucize haber inmesi gerek işte buradayım diyen , bir mucize, bir mucize gerekti, ansızın çıkıp gelebileceği yerleri gözlüyordum, istiyordum ki gözlerimdeki kapı ansızın açılsın, işte, ben geldim desin, sonra boynuma sarılıp, seni unutamadım desin, işte o zaman dinerdi, belki içimdeki bunaltan yalnızlık, oysa, imkansızı yaşıyordum. İş işten geçmiş,”atı alan Üsküdar ı geçmiş !” zaman bana hasret dolu acı dertler biçmiş, yalnızlığı layık görmüş onu kefen biçmiş, mumyalanmış rüyalarım,konmuş mağaralara, buna rağmen,ben olmayacağı hayal ederim. ne karanlık sona erecek,ne güneş yüzünü gösterecek benim için, her şeyin karanlıkta kalacağı bir duygu hepsi yıllanıp gidecek, sonsuza kadar. keşke olsa da mucize gelse, ama ne arar, yarın yine olacak sabah, bir telaştır başlayacak yollarda insanlar,itişecek, arabalar geçecek korna çalacak, korkak yürekleri hoplayacak, okullar, dolacak neşeyle, çocuklar,sek,sek oynayacak şiirler okuyacak, ama benim için hep akşam olacak, ve tekrar yaşayacağım karanlığı, yastık ıslatarak. Bir, rüya gördüm bilir misin bu gece, erken yattım bu akşam, istemiyordum hayal kurmak, o geldi, ansızın en güzel rüyamda, karşılaştık, bir yolda ve kollarımı açtım gül yüzü görünce, geldi, ve o bana doğru iyice yaklaştı, saçları, benim gibi ağarmıştı karlar yağmıştı kar beyazdı, baktı bana, sonra/ yürüdü ve geçip gitti o yanımdan, tanımamıştı, hıçkırıklara boğuldum, ağladım, “kan ter içinde” uyandım. a.yüksel şanlıer |