BİLİRMİSİN SEVDİĞİMBilir misin sevdiğim; Toy yüreklerde filizlenen sevda nedir, Aşk nedir Gönül kuşlarının bir ağustos sabahı göç yollarında Vurulup kanatlarından sevda çöllerine düşüşlerini Bilir misin; Buz tutan bakışlarını ve titrek kalp atışlarını, Bilir misin sevdiğim. Hem bilir misin; Delikanlılık çağlarında, çiçeği burnunda sevdaları, Ve her birinin yüreklerinde kökleşen, sevda tohumlarını, Hayatı tanımadan daha, sevdaya kanatlanmalarını. Bilir misin; Düşünce Aşığın aklına Gülü Leyla’sı, Lokmaların birer birer boğazında tıkanışlarını. Birde sevdadan bi haber olup da, Aşkı diline dolayanları, Hem Leyla’ya, hem Mecnuna, hem de Aşk’a ihanet edenleri; Öyle değil işte, değil öyle birde madalyonun öbür yüzü var, Geçtikçe yaralı yüreklerden kara kışlar, Özlemle beklenir sevda kumrularınca ilk baharlar. Yıllanırken yanık gönüller de vurgun Aşklar, Kaybolur Gider Leyla uğruna çöllerde Mecnunlar. Gözünü kırpmadan kalkar Kıyamı Aşka kara yağız Ferhatlar, Vurulur Aşk adına, yüce dağ başlarında kazmalar. Sorsan her birine, anlatacak daha daha neleri var, Birde başın alıp uzak diyarlara gidenleri var. Bilir misin sevdiğim. Bilir misin gönlümde büyüttüğüm sevda güllerimi Bir hazan vakti, gamzeye durmadan daha, nasıl kaybettiğimi; Ne çaresizliklerle boyun büküşlerini seyrettiğimi, Ve birer birer köklerinin avuçlarımda kalışlarını, Bilir misin sevdiğim. Bilseydin ne volkanlar kaynadığını gönül sarayımda Yine böyle kolay terk edip gider miydin uzaklara Bilseydin unutulmadığını gönül diyarımda, Yılların inadına, geri dönmek için düşer miydin yollara, Dönüp de sahip çıkar mıydın kalbimdeki tahtına. Dinleseydin eğer Türkülerdeki hüzün bestelerimi, Yine böyle vurur muydun insafsızca can telime mızrabını; Vurur muydun sevdiğim. Yine efkârın çöktü, hüzün kapladı sevda ülkesini yine Yetmedi gülüm birde hasretin düştü, gurbetliğin üstüne, İşte bu yüzdendir, sana olan bu intizarım, bu darılmalarım, Ah sevgili; Çığlar altında kaldı ahu figanlarım, Ulaşmazdı mı halâ otağına feryatlarım; Ulaşmaz mı sevdiğim…… Afatı iklimlerdeyim gülüm savrulmuşum rüzgârlarda Beyazlara bürünüp de döneceğin bir gün olur mu bana Sarsılırken dağlar ruhumun derinliklerinde Söndürmez misin kalbimdeki volkanları Talana uğrarken gönül sarayım haramilerce Dönüp de kurtarmaz mısın kalbimi istilalardan Silmez misin, yıllanmış sevdamın gözyaşlarını. Silmez misin sevdiğim. H.KIZILOĞLU |