ULAŞ GARDAŞ
Cebimizde üç beş kuruşla
Paytak paytak yürüyorduk Hiç kış gelmesin diliyorduk Mahallemiz fakir fukara dolu Unuttuk kendimizi, Dert babası gibi, Az bir odun, kömür almışız Ona yardım buna yardım Elektirik,su, şu bu derken Kara listeye düştü adım, Bir askeri ücretti aldığım, Mor uykusuz gözlerle Geçtim aynanın karşısına Attım elimi cebe üç beş metelik Uzun uzun daldım Şimdi Ulaş kardeşim ŞATO kafededir, Murat Ali turizimle giderim İyi adamdır niyazi usta, Bakmaz öyle üç beş kuruşa Bir köşe de açtı masa, Dalıp gittim vuslata Yüreğimi tırmalayan sevdalara O gittiğinden beri Hiç bir şehre sığamadım Ah benim Zülfükar karanlığım, Bir tek sen yanımdan ayrılmadın Ağır ağır iniyor gözlerime perde ULAŞ gardaş Ulaş, düşmeden bir yerde. Ulaş Ancak sen götürürsün mahalleye. . |