ah ahçoğu zaman yüzünün anlamlarına yazılar yazarken bir gun beni attığın anlamsızlık kuyusunda yazacağımı bilemedim. bilseydim .. aslında iyi değilim, aslında hiç iyi değilim aslında artık sohbetler muhabbet yoksulu aslında uyuyamamakmış butun mesele aslında bu yazıyı acıkmış birinin yemek yemesi gibi düşünmelisin. aslında ’söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil’ ’her şey istediğimiz gibi olacak değil mi her şey?’ sevgimize sarılırsak olacak’? her şey istemediğimiz gibi gitti. . sevigimize sarılacağımıza kendimize sıkı sıkıya sarıldık ellerimizden biri diğerinin eli olacakken kendı ellerımıze tutunduk. her şeyi her şeyden elimizi çekerek bir tarafa ittik. yitik yitirildik.. o an her yeri sis kapladı kuşlar kaçtı bulutlar gitti herkes yuzunu çevirdi sırtını döndu bir ben taşıdım ax , bir insan. butun sözcukler butun anlamlar intihar etti keşke dilim olmasaydı.. iyi ve güzel olsun istedim her şey iyi ve guzel olayım iyi ve guzel ol sen iyi ve guzel olalım istedim mutlulukla mutsuzluğun arası sırat köprusu düştüm gözlerinden kalbinden dilinden cehennemin en dibine ANLADIM! iyilerin mukafatı yanmaktı. yanmak iyi kalmaktır daha iyi olmaktır. ’sevgiliyle sevgiyi konuşmak’ ne kadar güzelse sevgiliye yoksulluğunu anlatmak o derece imkansız. aşk imkansız bir şeydir. imkansıza çağıran bir şey. imkanın dışında ama üstünde değil kalbinde şahdamarınında daha yakınında kalbine indikçe dışına çıkacaksın ımkanın unutma. aşk imkanlı olanla anlatılmaz anlaşılmaz aşkın bir eveli bir de ezeli vardır aşka uçulmaz aşka dönülür ki ’ aşktan geldik tekrar gideceğiz aşka’ ’yarin yüzü anlatılmaz’ ya aşkın acısı? axx anlaT’abilsem! ben o kadar konuştum kı axx ben o kadar anlatamadım ki axx ben o kadar sevmiştim ki ax sen bir o kadar gitmişsin ki axx.. ax toprak demek anadilimde toprak ölmek değil toprak doğmak var olmak demek.. yoksa sen hala tesadüflere mi inanıyorsun ’keşke toprak olsaydım’ ax.. şimdi yüzüm çok soğuk yuzum çok sıcak şimdi yüzüm yüzünden yoksun ’kapama gözlerini’ ax.. bir yaralının yarasına bakamaması gibi kaçıyorum seni anlatmaktan bir çocuğun tedirginliğinde korkuyorum senı düşünmekten bu hayat yolunda düştüm kalkmalıyım kalkmasam yolda kalırım kalkmasam sende kalırım ax hayat yolu nereye varır yolum yönüm yörüngem sen olmuşken yol beni terk mi etti ah.. yürüyorum! yürüdükçe ben aslında kayıtsız devam eden her şeye inat geriye goğru gitmek istiyorum yürüdükçe geriye geriye gitsem sana varsam ax sneınle koşsam yürüdükçe sana koşuyorum nasılda atıyor kalbim ax ben koştukça sen uzaklşıyorsun yürüdükçe gitmiyor yalpalıyorum gitmiyor ayaklarım ellerim ağzım dilim kalbim gitmiyor axx sen neden gitmiyorsun benden.. ey aşk benı cennetinden kovdun sen ax.. belki! belki de sen , sadece daha iyi daha güzel bir sevdaya terkettin beni belki de sen kendini hayatının üzerine yıkılmasına yolladın belki de ben sevilmekistedim sevecekolanı yarattım. belki de insan mutluluğun fukarası sevginin dilencisidir.. hiçbir zaman bilmeyceksin /anlamayacaksın ama son kez dinle toprağı ateşle insaı acıyla pişirirler insan acıdıkça insan olur dışarıya acınmaz ama insan önce kendıne acımalıdır. dışarıya baktıkça kendıne acımalısın insan dediğin içinde yorgun bir dunya delik deşik bir ruh ve bir bebeğin gözleri gibi bir kalp taşıyabilendir. sen ne yaptın gittin dışarılara .. kendıne kıydın bana kıydın. bize... bak! hayat bütün sözcuklerın anlamlarının yaratıldığı katledildiği ve tekrar diriltildiği serin bir ruzgardır. ki asıl olan düştüğün değil tekrar doğrulduğun da yüzünün endamı ve anlamıdır.. agit şahin turan.. |