DİNLER ! BAHÇESİ...
Adım attığımız topraktır bizi var kılan,
Satılırsa küffara adına denir mi vatan? Deymesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli derdik, Ne oldu da birden yedide ikisini verdik? Amma belliydi bu işin sonu, daha en başından, Onbir tane cengaverin çuval geçirdiler başından. ’Stratejik ortak’ ya cürmü meşhur şu nesil, Her bela ya ortak olduk vebal büyük bu kesin. Çoluk çocuk,kadın kız demediler. Kalpgahımız Bağdat ta her melaneti işlediler. Durur mu bitmedi,bitmez zaten istekleri, Biri; ’Ben değiştim’ dedi verdim bütün ipleri. Girişler Mersin den çıkışlar Habur dan oldu. Irak lı canından, beşbin yıllık Türk onurundan oldu. Kıbrıs ise, vatan dı hep hattı zaatında! Birden bire yük oldu koltuğumuzun altında. Yalnız kaldı koskoca kurt Denktaş, Hepsi Rum a diyorlar,Türk’e kalmasın bir tek taş. Dinler bir bahçe de Antalya da toplandı, O bahçe ne hikmetse hep müslüman kanıyla sulandı. Fazla geldi birilerine Tevhid de Resul-ü Ekrem, Cezalarını sen ver ,ya Nebi -i Muhterem. Ne İsa olsun,Ne Musa,Ne Muhammed Mustafa, İbrahim de buluşalım diyorlar kalmasın keder tasa. Bilemedi gafiller şu ilahi hikmeti. İBRAHİM NE YAHUDİ, NE NASRANİ, ’O DOSDOĞRU BİR MÜSLÜMAN’ İDİ. ERKAN ÇEVİK |
Niyetlerini iyi tespit etmişsin, ama var bir noksanı.
Onların Halil İbrahim'le filan işi yok.
Ne de Peygamberlerle dertleri, tek amaçları sömürmek, sömürmek var mı bunun dini imanı?
Zahir görünen
Batın görünmeyen; dikkat etmek gerek buraya...
Size sonsuz saygılar, sevgiler