gurbetin yelleri farklı esiyor
içimi yakıyor nefes kesiyor
Sılanın lodosu beni bekliyor
neden gurbet neden hasret bitmiyor
Dönelim ceylanım bizim illere

gittiğim gurbetten dönemiyorum
gurbet cennet olsa istemiyorum
vatanım burnumu sızlatıyorken
gözlerim daima nemli bakıyor
gel ayaz gözlüm dönelim bizim illere

Gurbetle dost oldum, bırakmaz beni
dönersem sılaya ceylanım gurbette
melül melül bakan gözleri bende
beni de bırakma götür der gibi
Dönelim ceylanım bizim illere

içim yangınlarda halim perişan
gurbet yollarını var mıdır aşan
gurbetten sağlıkla sılaya koşan
işte bu dert beni çabuk öldürür
Dönelim ayaz gözlüm bizim iller

içimi dert tuttu beni bırakmaz
ellere gülerim yüreğim yanar
hasret ateşidir beni bitiren
içinde beni de döndürdü durdu
Dönelim ceylanım bizim illere

söndürsen artık gurbet ateşini
sıladaki bacım kardeşimi
özledim oradaki pişen aşımı
tarhana çorbası bulgur aşımı
yanındaki acı biber turşumu
Dönelim ayaz gözlüm bizim illere

ne bilsin eller bu güzel yemeği
havası farklı suyu çok farklı
pişiren ocağın ateşi farklı
Gidelim ceylanım bizim illere

bahar gelmiş koyun kuzu meleşir
menekşeyle dağ sümbülü yarışır
kekik kokan dağlarda güneş oynaşır
gidelim ceylanım bizim ellere.

dayanmıyor artık bu can uzakta
yüreğimde tüten hasret dumanı

gurbet kurmuş yolumuza tuzağı
gözümüz görmüyor artık uzağı
kaldım gurbet elinde zay’oldu ömrüm
gel dönelim yağmur gözlüm gurbetten
Gidelim ceylanım bizim illere

Gurbet Meleği