DÜNYA ÇINAR İNSAN YAPRAK.!
Ömür dediğin ne bir su misali,
Kaynaktan deryaya akıp gidiyor. Yaradılış toprak gark oluş toprak, Gözler kara yere bakıp duruyor.! Ben dünyayı bir çınara benzettim, Dallarını insan ile bezettim. Üç beş mısra meramımı arz ettim, Her an bir yaprağı döküp duruyor.! İster yirmisinde isterse yetmiş, Doğduğun gün vade tükenmiş gitmiş. Kaç soluk alışın hesap edilmiş, Toprak yaşa bakmaz çekip duruyor.! Her ömrün vardır bir hazan mevsimi, Belli değil ayı yılı takvimi. Lokman hekim sorar bu dert irsimi, Çaresiz boynunu büküp duruyor.! Yara dersen türlü türlü dert türlü, Kimisi katmerli kimi püsküllü. Bize ise piyangoymuş ödüllü Felek üst üstüne yığıp duruyor.! Bende tutup suçu attım feleğe, Sanki o gidecek hesap vermeye. Yırttık deyip devam isyan etmeye, Sol yandaki melek yazıp duruyor.! Onlara ayandır bize karanlık, Ağzımızdan çıkan söz tutanaklık. Ha dünyada ha ahrette kurbanlık, Amel defterini dürüp duruyor.! Bu dünyada iki şey lazım imiş, Sanmayın gayrısı lazım değilmiş. Biri "Akıl" Mevla her kul’a vermiş, Can tövbe istiğfar edip duruyor.! Dünya çınar misal insan yaprağı, Kenan bilir sadık yari toprağı. İman ile bağlı göbeğim bağı, Boşa geçen ömre yanıp duruyor.! TİRYAKİ altmışa doğru yürüyor, Amentü billahi nedir biliyor. Aklına düştükçe tövbe ediyor, Doksan dokuzluğu çekip duruyor.! 23 Şubat 2013 İstanbul |