İLK YENİLGİMİZ..Bir gün gelir Sen de Ben anlatmadan Elbet anlarsın beni.. inzivanda güller açmaz/susarsın Kimselere anlatamayacağın _______bu dertle tanışınca O vakit kimseler anlamaz seni Çıkmaza saplanır yolun/dön dolan.. Ve sonra Kendi içinde bir savaşa başlarsın Dostu "sen" Düşmanı "sen" olan İşte o vakit Çoktan uzaklaşmışsındır kendinden Tebessümler yabancı bir diyardır artık ...............anlamını yitiren Anlaşılmak.. nisyan.. Romantik/ fakat imkansız/ ...............bir hayaldir Kaçınılmazdır isyan! Her kahkaha Boğulduğun denizdir Kör bıçaktır /bağrında Sana değen her bakış Yüreğin Dünyaları gömdüğün tek mezardır Sen ..........mezarlık bekçisi Yüreğinin başında! Lügatında "yenilgi" sözcüğü bulunmayanlar, ilk yenilgilerinde devrik bir imparatorluğun intiharına hacet kalmamış sultanı gibidirler.. gayrı her şey dokunur onlara.. yerli yersiz gülmeler adreslenir yüzlerinde/acıyı betimleyen.. dulda yerlerde gizli iç çekmeler.. yutkunmalar.. derinden işleyen tüm yaralar en çok ve yalnız onlar içindir.. Ve bir mezarlık bekçisi gibi dikilirler yürek kabristanlarını sırtladıkları bedenleriyle.. . . . |
Gündür geçer Ağlama
Bu kapıyı kapayan
Bir gün açar Ağlama"
Hayatlarında yenilgi tadmamış olanların ya hiç testten geçmedikleri ya da kendisine kolay bir sınav hazırlanıp sunularak önemsenmedikleri-kaale alınmadıkları düşünülebilir...Bu aslında bir şans gibi görünse de belki ciddi bir zaaf ve eksiklik sayılmalı...Hangi hoca, gerçekten yüreğinde duyumsadığın bir acı kadar eğitip olgunlaştırabilir ki insanı?" Senden gelen hayır da şer de olsa güzeldir ve benim bunlara tahammül etmek için yine senin rahmetine sığınmak, sabrımı artırmanı dilemekten başka gidecek kapım yok" diye düşünmek en güzeli yolların...Allah sabrını artırsın, sıkıntılarını giderip hayal etmeye bile cesaret edemediğin güzelliklere ulaştırsın kırgın-soylu yüreğini...Allaha emanet olasın...Selamlarımla