DÖNÜŞ
DÖNÜŞ
demek hala seviyorsun utanma hadi söyle zaten söylemişsin daha önce birisine "sevgisi gitmedi yüreğimden onu hala seviyorum" diye duydum biliyorum ama ben yüzüme senin söylemeni istiyorum yalnız geçen yıllarının acısını unutmak isteyip unutamamanın ezikliğini söyle mahsun mahsun ürkek ürkek bakarak öyle kavuşamamanın kederi yalnızlığının bensizliğinin açtığı yaralar dört yanında duruyor gibi gülüyorsun içini bir burukluk sarıyor zaman zaman konuşuyorsun kelimeler yarım yarım çıkıyor dudaklarından hadi çekinme istediğini söyleyebilirsin karşındayım sevmediğini unuttuğunu bana ait her şeyi bir kenara attığını ya da anıları yaktığını bir bir oysa hiçte yalan söyleyemiyorsun yanakların kızarıyor"unuttum" seni derken dudakların titriyor gözlerini bir hüzün kaplıyor ince ince acı acı gülümsüyorsun yüzüme bakıp demek hala yıllar koparamamış beni senden içinde çakılı kalmışım kovamamışsın yüreğinden özlemim kıskıvrak sarmış dört yanını atamamışsın ve mevsimlerce aşkıma tutsak olmuşsun demek zaman öyle kolay yok edemiyormuş her şeyi sevilenleri söküp alamıyormuş insanın içinden unutmak istese bile zamana güvenme öyleyse bak görüyorsun yine karşılaştırdı bizi sen unuturken hiç beklemediğimiz bir yerde birbirimize ellerimizi uzattık önceden hiç tanışmıyormış gibi iki yabancı sandı görenler yeni tanışan iki yabancı gibi birlikte dinledik konseri kimse anlamadı benden başka içindeki kederini ve birde çaresizliğini biliyorum bu akşam sende uyuyamıyacaksın benim gibi yine üzerinde turkuvaz elbisen yalnız kalmak isteyeceksin geceyle bütün arkadaşlarının bir an önce gitmesini soyunmadan uzanacaksın yatağına öylece yorganın omuzlarını saracak yastığın saçlarını okşayacak o ilk güne gideceksin düşlerinde kaçamak kaçamak bakıştığımız gözlerimizle konuştuğumuz dans ederek başladığımız o ilk güne ellerinde ellerimi hissedeceksin dudaklarında sıcaklığımı eski sevdamız bir film gibi geçecek gözlerinin önünden o günleri anımsıyacaksın biliyorum uyuyamıyacaksın uzaklığın acıtacak yüreğini için için ayrıldığımız gece bir kabus gibi çökecek üzerine belki saat gecenin ikisi olacak o günkü gibi belki için için ağlayacaksın yine gözlerin nemli belki bir düş dünyasında ellerini uzatıp ellerime gitme diyeceksin ama bomboş kalacak avuçların bensizliğimi hissedip ayılacaksın bir duvar gibi gerilecek önüne çaresizliğin sanki bir demir parmaklığın arkasındasın kurtulup ellerimi tutamıyacaksın ve hıçkırıkların düğümlenecek boğazına ağlamak isteyip ağlayamıyacaksın demek hala seviyorsun demek bunu yıllar sonra gözlerime bakarak söylüyorsun evet rahatladın şimdi bir tüy kadar hafifledin istesem seni kollarıma alabilirim elinden tutup götürebilirim biliyorum hayır demiyeceksin istesem benimle dünyanın öbür ucuna bile geleceksin oysa artık çok geç pınar kurudu baştan yaprak düşüverdi daldan eski baharı yok artık gönlümün ve ikimizinde gözlerinde hüzün bırak her şey yerli yerinde kalsın ben benimle sen seninle kendi dünyamızda yaşayalım gönlümüzce geriye dönmeyelim tekrar başa zaten istesekte dönemeyiz ya o eski heyecanı duyamayız içimizde eski mutluluğumuz olmaz eski sevgimiz de ne olur üzülme kadere razı olmalıyız ikimizde çünkü sen istedin yılar önce hadi giy artık mantonu elini uzat son olarak belki bir daha görmeyiz birbirimizi yine iki yabancı olalım sanki önceden hiç tanışmıyormuş gibi görenler öyle bilsin bizi doğrusu bu değilmi Hüsnü Sönmezer 16.nisan.1968 Ankara BİR BÜYÜK KENTTİ DÜŞLERİNDEKİ isimli şiir kitabımdan Adımlar yayıncılık |