Sarmış Bülendini KoynunaI Katili olacaktı ama Kanın temizlediğine İnanmıştı bir kere Adam İhaneti Çok kurdu kafasında Ölümün şeklini Belki kazanacaktı Yeniden Şerefini Eminönü’nden Bakırköy’e Nasıl da geçmişti zaman Kalbi kafesinden Çıkartacaktı Heyecan... II Saat oniki’yi Çoktan geçmişti Her zaman ki gibi karanlıktı Dairede tüm odalar Işığı Usuldan soktu kilide anahtarı Hafiften vazırdadı kapı Bir hayalet gibi Daldı adam İçeri Kurt kurban sürüsüyle Sanki de karşı karşıyaydı Doğrulttu tabancayı Kadına Doğru... III Kararlı gelmişti eve Karısını öldürecekti amma Gördüki Bülent’in odasında Iscak Uyuyordu Sarmış Bülendini koynuna Şefkat ve merhametle Burun buruna Rüyalarda Uçuyordu Bir saniye fazla değil Yumuşadı taşlaşmış kalbi Adam namluyu Yavaşça İndirdi Birazdan öfkeyle Yönelerek evin kapısını Terkedecek Çarparak İkisini de.. IV Oranlı bebek Büyüse büyük adam olsa da Bu yüzden hep yaban Hep yaban görecek babayı Ama sinemaskop Kaç trajedi Kaç drama En incesinden imzalı Oranlı bebek Her anışında adam Gözleri yaşla dolu Öylesi içlenirki Bülendinin annesini Göğsünden vurmuş gibi... |