İKİ ŞEHRİ YÂRİMYa İstanbul’un fethi ya da Bayburt’un methi Yazacaktım birini küsecekti berisi Ya bundadır ya şunda gönlüm kimdedir sahi? Yakın iki sevgili olmaz ayrı gayrisi! Bayburt’tur ana yurdum nasıl ondan koparım? Benim gönül şiarım ben sensiz ne yaparım? Bütün dağları aşıp engellerden saparım Bulurum ben yolunu şehirlerin dirisi. İstanbul’da tutmuşum nice yıllardır mekân İnan seyr âlem sunar sadrında ki camekân İçimde hep kaynıyor sanki damarımda kan İste canım vereyim ey gönlümün yarısı. Sılayı gurbet yapan, gurbetini de sıla Sığmazsız şanı methe şahittir buna bala Sıra meşeli dağlar aranızda mı hala? Sırılsıklam olunuz şehirlerin serisi. Dolup taşar İstanbul, Bayburt’ta azdır nüfus Durmaz Bayburt göçüyor, asker olunca terhis Derde derman isteriz zorluyor bizi nefis Devasa derdinizin bulunmalı çaresi. Ha burdayız ha orda ikiniz de birimiz Hatırınız sayılır sizler bizim yerimiz Herhalde sizinledir ya ölü ya dirimiz Hadi birlik coşalım gülsün güller perisi. Akkoyunlu diyarı Dede Korkut’un yurdu Ağlar Baba, Celali, Şair Zihni nam vurdu Ağlama sil yaşını gönüllerin Bayburt’u Ağlamak bize düşer ciğerimin paresi. Fethin hadisle beyan kutsiyetin şayandır Fatih Sultan Mehmet’in fethi düne beyandır Farika alamete İstanbul’um ayandır Farkın farkında Dünya sormaz bura neresi? 18.02.2013 / Numan AKKOYUNLU |