HÜZÜN AKŞAMLARI
Bir kara bulut gibi karanlığın üstüne
Çekilirken el ayak, akşam libasın örter. Zehir dolu kaseyi,sunar kadim dostuna Fokurdayan bir yılan, hayallerimden dürter. Acı bir çığlık ,feryat yükselir avaz avaz Gönlüme karlar yağar nerde kaldı artık yaz Gözden yaşlar dökülür dilde ise bir niyaz Gece sessizliğini sanki bir figan yırtar. Yıldızlar da söndü bak kaldık senle başbaşa Bir kızgın har içinde nasıl yaşarsan yaşa Ben pamuktan bir iplik dolaşmışım bir taşa Söylesene be gönül bu yükü nasıl tartar? Yıllar var ki gözledim haydi bekletme beni Ey bir nazına candan meftun olduğum peri Dinmez ki gözüm yaşı sen gittiğinden beri Söyle ,söyle bu yürek sensiz nasıl çarpar? Araya girmiş hicran geceler bana yorgan Sızlıyor daim vicdan hüzünse olmuş urgan Beni çektikçe boğan bir yara ki sızlayan Ya çek de ipim öldür ya da derdimden kurtar. |