alışık çaresizliğin tedirginliği
yan yana durmak
yan sızıları asfaltın kokusundan sızan izler yarasıdır silik günlerin alışık çaresizliğin tedirginliği kemendi boynunda umuda inat yıkılıp giden kaleden geriye kalan çatlamış nasırlı elleri ve dudakları gövdesi çürümüş zamanın iliklerine kadar mahkum gardiyanı acımasız hayatın sus ki kimse dokunmasın sızına güneşin öfke kızıllığında merhamet dilenme susuzluğunda canın haydi yol yordam bilmeden karanlığın içinde bir ıslık ol ve viranesinde demlen hayatın |