Hızır AleyhisselamDenizin kenarında, Hızır Aleyhisselam Rabbine yalvarıyor yapıyordu ibadet Lakin hava sıcaktı bunalmıştı vesselam Bir gölgelik edindi ağaç dikti nihayet! Sen misin bunu yapan, gazaplandı mabudu Hemen köle olarak düştü zengin eline Dosta yaptığı işte, dost çiziyor hududu Bilmeyen öğreniyor; işte böyle biline! Bir gölgelik, bir ağaç dünyadan az bir meta Ama bir an dostundan ayrı düşüren illet Az vakit sevgiliden kopukluk yevmi şita Hızır’ın zellesi bu! Zelle getirdi zillet. Bunu gören bir dostu hemen durdu duaya —Ya Rabbi kurtar dedi Hızır’ı büyük dertten Af edilene kadar devam etti nidaya Kabul edildi niyaz, halas geldi afetten. Kölelikten azade, geldi su kenarına Baktı suyun üstünde dua ediyor biri —Affet Ya Rabbi diyor yakma onu narında —Gider, o saf insandan yok et küçücük kiri. Hızır (a.s.) dedi; kimsin sen? Söyle ey meçhul kişi Kölelikten kurtuldum minnettarım dua’na Sebebi ne acaba sen benden makbul kişi? İcabet ediliyor hemen kalbi şua’na? —Biz aciz dua eden Sâdûn Aleyhisselam —Dünya yok kalbimizde ondan tanıdık seni —Sende koyma dünyayı öyle edelim kelam —Sade Muhabbetullah, kuşatsın, sarsın teni. Ey Sadûn! Senin kalbin nasıl dünyaya karşı? —Dünya, Cennet verilse hiç birini istemem! —Onun rızası yoksa istemem dursun arşı —Kerhen gelen nimetin kebirini istemem. —Ya Hızır bu duygular olmuş olsaydı sende —Mutlak bilirdin beni, kavrardın varlığımı —Her şey Allah’ın (c.c.) fazlı, hiçbir değer yok bende —Keremiyle, lütfüyle örttü naçarlığımı. —Şimdi git buğz-et Rabbin! Daim buğz ettiğine —O da fani dünyadır! Dostun zerre sevmedi —Bulaşana sevinme, üzülme yitiğine —Bu âlemi yaratan hiçbir zaman övmedi! Ey Sadun! Benim için dualar eder misin? Ben zellemden dolayı utanırım Allah’tan (c.c.) Tövbemin kabulüne nidalar eder misin? İzni olmadan bir şey mümkün değil felahtan. —Ya Rabbi Hızır kulun sana döndü hatadan —Ona tövbe etmeyi nasip ve ilham kıldın —Senden başka kalbinde yok! Hiçbir şey metadan —Bir ağaç, bir gölgelik çektin elinden aldın! İlahi nida geldi; dünyadan olsun zahit; Zahit olursa bana o zaman olur müştak! Müştak olanlardansa ayrılmam an-ı vahit; Böylece dost dost ile yaşamaz elim firak! Hazreti Sâdûn haber verdi ilahi emri Hızır aleyhisselam; oldu tam bir zahit kul Ebediyen baş tacı etti o sahi emri Ab-ı hayat-ı buldu şimdi ders veren okul… Salih Yıldız…26.01.2013 . |
—Ona tövbe etmeyi nasip ve ilham kıldın
—Senden başka kalbinde yok! Hiçbir şey metadan
—Bir ağaç, bir gölgelik çektin elinden aldın!
İlahi nida geldi; dünyadan olsun zahit;
Zahit olursa bana o zaman olur müştak!
Müştak olanlardansa ayrılmam an-ı vahit;
Böylece dost dost ile yaşamaz elim firak!
Hazreti Sâdûn haber verdi ilahi emri
Hızır aleyhisselam; oldu tam bir zahit kul
Ebediyen baş tacı etti o sahi emri
Ab-ı hayat-ı buldu şimdi ders veren okul…
Usta kaleme saygılar selamlar olsun