Vasiyetname (3)
Ey oğul ! atandan, al öğütünü
Gördüğün dost bilme, dara düşmeden Kimse kara bilmez, ayran – sütünü Sırtım sağlam sanma, zora düşmeden / Virüs girmiş, muhabbettin bağına Leke sürmüş, altın neslin çağına Yorgun düştük, gönüller otağına Her kayan yıldıza, fire düşmeden / Adamın da posası var hatırla Anlatamam meramımı satırla Variyeti ha kamyonla, ha tırla Temkinli ol, özü nar’a düşmeden / Raf ömrü tükenmiş, kof kafalarla Gübresi çok amma, bakımsız tarla Günahını taşıyamaz katarla Düzeltme hakkı ver, süre düşmeden / Masum masum gizli, akıyor seller Yürek yaralıyor, bu necis haller Tefekkürün önündeki engeller; Kalkmalı, gönüller kor’a düşmeden / Kainat’ın aynası ve mayası Gönlümüzün nuru, kalbin ziyası İnsanlığın, ortaklaşa hülyası Kabul görsün artık, yere düşmeden / Karlı dağlar, kar mı ağlar her zaman? Güneş vurur, canlanır gök-yer-zaman Tomurcuklar, yeşerirler bir zaman Yeter ki sâfi kal, kire düşmeden / Ali Rıza MALKOÇ 20/11/2011 Samsun / Posa :Faydalı tarafı alınmış atık, tortu, çökelti Meram: İstek, amaç, gaye, maksat Variyet: Varlık, zenginlik. Katar : Tren Fire : eksik, noksan, Bir iş yapılırken çıkan artık parça Necis : Pis, kirli, temiz olmayan Hülya: tatlı düş, hayal / beste linki : www.youtu.be/bfsxDXC-o10 |
Selam ve saygımla.