Bilesiniz...
Bilesiniz...
Söylemlerin, çok ta uçuk Zam verirsin,buçuk buçuk Bu durumda, üçte çocuk Yapıyoruz bilesiniz... Vergi yağdı, dört bir koldan Ses çıkmıyor, gayrı soldan Artık biz de, sizin yoldan Sapıyoruz bilesiniz... Yıkılmışım, pirelerden Söyleyeyim, nerelerden Kuruttuğun, derelerden Akıyoruz bilesiniz... Alkış aldın, her sözüne Uydu füze, bir düzine Aç karına, gök yüzüne Bakıyoruz bilesiniz... Daldık böyle, hesaplara Bak bozuldu,asaplara Bakkal, manav, kasaplara Takıyoruz bilesiniz.... Verdiğinle, oylar sömür Geçmez böyle, geçmez ömür Kış boyunca, ıslak kömür Yakıyoruz bilesiniz... Her gün çayla, simit yeriz Halimize, şükür deriz Sanma bizi,böyle keriz Bıkıyoruz bilesiniz... Kaybetmişiz, işimizi Patron çekmiş, fişimizi Kaln bir kaç,dişimizi Sıkıyoruz bilesiniz... Fakirlikle, nikah hulle Evde yaptık,reçel gülle Çamaşırı, bizler külle Yıkıyoruz bilesiniz... Güder idik,üç beş sığır Angus geldi, boştur ahır Yıllar boyu, acı kahır Çekiyoruz bilesiniz... Hak aramak, hani nerde Kalktı gayrı, gözden perde Biz de artık, ODTÜ’lerde Okuyoruz bilesiniz... Adaletse, bizden sekik Kaş yıkılmış, gözler çekik Hak yolunda,bizler mekik Dokuyoruz bilesiniz... Köprüden, çok su akıyor Durup durup,zam çakıyor Suyla, sabun, el yakıyor Kokuyoruz bilesiniz... Yer üstünde, naçar çiftçi Her fırsatı, bekler keşçi Yer altına, sağlam işçi Sokuyoruz bilesiniz... Taşeronun, köleleri Var mı maden, gülenleri? Mezarlığa, ölenleri Döküyoruz bilesiniz... Ulvi Mehmet, dök dilleri Çankaya’ya, dik gülleri Evimizden, ampülleri Söküyoruz bilesiniz... Ulvi Mehmet |
Yürek sesin hiç susmasın.....
Saygılar