Ben Mecburum Sana
Ben,
Yalnız sana sevdalı, Hatta, Delice bağlı, Sen, Bir nisan sabahı yanaklarıma düşen yağmur damlası, Gözpınarlarımı okşayıp giden sihirli baran, Canıma ferman eyledi canını, Eş eyledi, sev dedi, sevil dedi, O olmazsa nefesin yarım dedi Yaradan. Ey bakışlarında yandığım güzel, Yokluğunda, Dünyayı karanlık gören gözlerim ve ben, Bir duygu silsilesi, Bir fırtına öncesi gibi nöbetteyiz. Firari bakışlarımla uzaktan süzüyorum seni, Sokak lambalarının ışığında, Buz tutmuş ellerim gidiyor mektubuna, Burnumun sızlaması bir şey değil de, Yutkunmak bu kadar mı zor gelir insana? Yüreği hasret kokan sevdalım, Hangi satırdan çıkıp geleceksin bilmem ki! Hangi cümleyi virgülle bağlayacak Hangi noktaları söküp atacaksın, Kor ateşler içincedir hayallerim, Varsın yoksun hesabından uzak düşlerimi, Sunuyorum payitahtına, İster kabul et, ister etme, Lakin bilmelisin ki! Ben yalnız sana sevdalıyım, Hatta delice bağlıyım İşte bu yüzden kaçar uykularım. Artık, Benden çıkmış bu beden mecburdur sana, Su gibi, Hava gibi, Olmazsa olmazımsındır. Şimşekler çakarken, gök gürlerken, Rahmet damlalarına karışır gözyaşlarım, Beni bir ben anlarım ya, İşte ona yanarım. İşte bu yüzdendir ağlamalarım. Sustuğum zamanlarda, Devşirme duygularım çıkar gün yüzüne, Kelepçe görmemiş ellerim, Mahkûm olur acı bir sözüne. Bu yüzdendir hırçınlığım, Bu yüzden sığmam kabıma, Ben sana sevdalıyım, Hatta delice bağlıyım, İşte bu yöndedir dualarım. Kır zincirleri gel desek de, Ne sen bir adım yakınsın bana, Ne de ben koşabiliyorum sana, Bakir sevda değil ki bizimkisi, Evveli belli, ezeli belirsiz, Ama ben mecburum sana......nokta, nokta. Oğuz Alp Yüksel |