KIZIM
Ah kızım ah, bile bile verdiydim!
Ateşler içine yıktırdım kızım. Onların halini sana derdiydim Şimdi kapılardan baktırdım kızım. Asi sözüm geldi, önümde durdu Başına gelenler beynimden vurdu Gavur oğlu sanki kılkuyruk kurdu Canlı canlı kabre kaktırdım kızım. Ekmek için kapı kapı dolaştı Bir defa verince, her gün alıştı Bugün "adam oldum" sandı yılıştı Dertlerden dertlere sektirdim kızım. Kuşlar yuvasını anadan görür Atası misali uçar ve yürür İbret almayan kul gözünü bürür Cehenneme attım yaktırdım kızım. Anası, atası koklamış yemiş Sofrada doymadan, "doymuştum" demiş Kuru ekmekleri ıslatıp emmiş Ellerimle ipe taktırdım kızım. Onunda dökülsün alttan ciğeri Gözü kör, sırtında olsun eğeri Beş para etmezmiş bildim değeri Hakkını helâl et yaktırdım kızım. Eden ettiğini hep ödeyecek Evlat gördüğünü elbet edecek Baban Dursunî bu dertten gidecek Gençlikte hayattan bıktırdım kızım. – 09/03/2007 |