bir aşıgın günlüğü !!!
Şu güne kadar,
bir ayda en fazla 2 kere görüşebildiğim, yanına gelebilmek için günlerce aç gezdiğim, mesafeleri siktir edip, sabahın köründe kalkıp ilk otobüse binip yanına gidip 3-5 saat sonra tekrar geride bıraktığım birini sevdim ben. ’Nerdesin’ mesajıma karşılık, ’evdeyim’ cevabını alınca gerçekten evde olabileceğine kendimi inandırmaya çalıştığım, 2 dakika geç gelen bir mesaja bir ton kelime yaptığım, gecenin bir saatinde kalkıp meşgul çalan cep telefonun başında defalarca sigara yaktığım, seninle buluşma gününe geleceğim geceler sırf otobüsü kaçırmayayım diye sabaha kadar uyuyamadığım ve yanına her gelmek istediğimde, cebimdeki paranın yetip yetmeyeceğini düşündüğüm, günlerle geçti gitti bu hayat. Yanına geldiğimde değiştirdiğin saç rengini farkedemediğimden dolayı bana kızan, ama gözlerinin rengini bir saniye bile unutamadığım birini sevdim ben. Ya öyle birşey ki. O kadar kilometre yol gidip, bir tartışma esnasında herkesin ortasında ’ defol git buradan ’ dediği halde, yolda başına bir iş gelmesin diye onu otobüsüne kadar bırakıpta oradan gidecek kadar çok fazla sevdim ben onu. Ben onu düşünürken dinlediğim şarkıları sevdim. Gittiğim otobüs yolculuklarını sevdim. Vapurları sevdim. Trenleri sevdim. İstanbulu sevdim ben onun için. |