KELEBBEYK DALGALARI...
hayal’et güllü’şahı
tellerinde aşkın haf(ı)z’As’ında duruyor delirten solukların borularında bekliyor kapılarda yükümlülük giymiş huriler samyeli derdinden gemi kaçırtan haslet duran bir mermi gibi saf/i_yetim ber’in bedenimin beyin tomurcuklarına takla turşunu bırak kafesimin sol koluna tekmelesin rahminde badenin esini sulak kalsın kederi_ mahpus san ki bugün kozları tevşine boyama sırasında uçuşan kıyafetlerin merhametini sararma da beklerim uçuşan kelebbeyk kanatları arasında çan kenetlerinin zilleri çetleşir uykularımda balam darkapıların in’şir ah’ı arasındayım ucundan kefelerinin şerbetinden bir kıvılcım beklerim secdede hareretim kulaklarını sin yürü üzerimde seccaden olalım üzerimde kıl yüreğini cezbeden raksların arasında kalayım hat’A değil mar’er’yel... aşk olsun ! kırıldın mı tımbırtımdan... yerleşse dilim diline belki o zaman teskin sahifelerde şin’e bol A akıtırız (j)illet gibi karineleri arasında sabrın ucunu göster bana Şems’in kıyameti kopmadan üzerimde kal öylece hıyanet etmeden seni bana verene uçmadan kal yüreğimde SA’k(ıl)arım şirk’in seslerinden putperesliğe doğru... lebbeyk:buyrun. yunus tapancı... |