Mavi Bilyelerim Hükümsüzdür
Birkaç kanadı kırık uçurtma,
Geceden uykusuz bir masal, Bir iskelenin ayak uçlarında Ayrılığı gözünden öpmekte yüreği ıslak çocukluğum. Hangi düşümden düştün de Sevdaya giden tüm yollarını acının gözyaşıyla süsledin ? Kapı eşiklerinde can (k)ayıbından öznesi düşmüş Cümlenin içinde yalınayak suretim. Esrik bir rüyadan musalla soğuğuyla Uyandırmaya yeltendikçe Kuyularda gusle zorlanan bir yar(a). Hiç mi kesilmez ayrılıkların göbek bağı ? Hiç mi kurutulmaz sevdanın gözyaşı ? Ne zaman sevdaya yazılmış bir şiir doğsa zamansız, Alnı ortasından vurulur özlemlerim. Ne zaman sevdaya dik durmaya çalışsa Tahta arabalı çocukluğum, Yalnızlıkta açılan acılarımı kapattığım yerden İfşa edilir çölleri bile doyuracak kadar ıslak gözbebeklerim. Hadi topla düşlerini, iç kırıklarını. Şimdi mevsimlerden hazan, Şimdi zaman; zamansızlık. Kaldır eğik başını, Gökyüzünden sağnak sağnak Ayrılık şiirleri yağmakta. Ayazına dik duramadım körpe aşkın. Acıyla savaşamayacak kadar korkaktı düşlerim. Yağmalanmış ve yavan yüreğimi Bir cümlenin içinde intihar ettim. Ve gerekçeli karar; Şiir yüzlü çocuklarım artık öksüz, Mavi bilyelerim hükümsüzdür. 10 Ocak 2012 İsmail Sarıgene |