bu/kalem/un/lar..
katibin sonlarında sarıldım yarıma
arifin san’tininde durmaya muktedir belleğini tezkire et diyemem dalgalarında törpülenme vaktim gelmedi daha ariyet anıtlarını hatırlama saatim de bilir misin? ağıtların derisinde kaldı ati’m mahzun gölgelerin güneşini boğçala karların andıçlarını morartma çocukların sorularında gülümsediğin an genişler acıtan sükunetin ayı sırtlayan içler varken buğulanan sevdanın in/safiyetini ele verir çan sesleri darağacına asar bu/kalem ar kendini hak’an elektriğinde el ele verilmiş ab_ı hayat mervenin mektebini teneşir edin şimdi çarçur etmeyin alın terinizi dengesinde çıra yakmış sizi bekler dalgalarınızı asın taze kundaklara beyazlarda Aşkın A harfini gezen çizikler kan’ser verir reva balıklarına oysa; bahşinin ekibinde güneşe açılmalı haykır’(ma)lar hibe etmeli kemalini kasvetli rüzgarına.. biizni heyat.. yunus tapancı.. |