23
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1181
Okunma
Birgün oturup düşündüm... Kendi evliliğimi, arkadaşların - akrabaların evliliğini, çevremdeki tüm evlileri gözlemledim. Ya geçim sıkıntısı, ya kariyer hırsı, ya bebek ve çocuk uğraşı, ya aile büyüklerinin hastalığı v.s. Evliliğin ilk günlerinden itibaren hayatın acımasızlığıyla baş edebilmek çabası ve yüklenilen sorumluluklar arasında, karı koca olarak flört ya da nişanlılık dönemindeki gibi birbirine zaman ayırmayı, sevgili gibi olmayı unutup, her role büründüğümüzü fark ettim. ’’Yıllardır el ele sırt sırta her zorluğa göğüs germiştir eşler, mutludur da ama, kaç karı koca bu eksikliğin farkına varmışızdır?’’ İşte bu şiir fark etmeyenlerin eşiyle bu eksikliği telafi etmesi için çıktı ortaya.
Nice şeyler uğruna gençliği harcayarak
Sonbahardayız artık, hala anlayamadık!
Aşktan başka çok şeyi birlikte paylaşarak
Senle her şey olduk da, sevgili olamadık
Bir kez olsun saati aşka hiç kuramadık!
Tüm saatler kırıldı, bitti zaman mefhumum
Koparıp zincirleri baş başa kalamadık!
Kadere kızsam da ben hala sana meftunum
Ne çare ki yıllarca huzuru bulamadık
Bir kez olsun saati aşka hiç kuramadık!
Ne kendini ne beni asla düşünmedin de
Birbirimiz için hiç zaman ayıramadık
Ne kaldı elimizde ömrün bu son deminde?
Felekten gönlümüzce bir ömür çalamadık
Bir kez olsun saati aşka hiç kuramadık!
SU KILICI