eflatun renklerde sızı
yarasında
sızısını duydu pişmanlığın eflatun renkler düşerken gözlerinden eğri bir söz gibi kıvrıldı döndü kendine.. yedi bahar önceydi bir bağ bozumu yapraklar yanık toprak sarhoş yağmurunda hülyası eksik tanelerin.. zaman son deminde dölünü tutmuştu dalsızlığın çıplaklık esnek bir örtü gibi sararken tüm bedenleri sorgusu eksik pervasız gülüşlere eklenmişti gök kuşağı.. iki haber dedi iki söz karaydı ilki yaraydı söz kadar uzak öz kadar yakın sustu çekmeden son ağrısını gözlerinin mekansız bulmuşken yüreğini yıkmışken töresini baş bağlamanın unutmalıydı görüneni görünmeden evvel.. şimdi isli yeniyle geceyi gözlerinden silen cadı ak çiçekler ekiyor erguvan sözlü aynalara.. yarasında sızısını duydu pişmanlığın eflatun renkler düşerken gözlerinden eğri bir söz gibi kıvrıldı döndü kendine.. 02/01/2013 ödemiş |
Pencereden bakan genç bir kadın.
Seven özleyen bekleyen.
Fondaki hafif müziği dinleyen.
Yine de umutlu bir kadın.
Dizelerinin anımsattığı duygulardı.
Sevgiler arkadaşıma..