Gecenin Bilinmezliğinde ve Savrulan yüreğimde senBugün, sana yazmayı ne çok istedim bir bilsen Sesini duymayı, gözlerinin güleç dalgalarında sarsılmayı Ne çok isterdim, gökkuşağı`nın altından geçmeyi Ölesiye koşarak geçmeyi gökkuşağı`nın altından Ne çok istedim bir bilsen. Sana dokunmak, sıcaklığında eriyip gecede Sevginle gündüze akmayı sadece Ne çok isterdim ah bir bilsen. Bugün, karanlığın egemenliğinde bir yıldız daha söndü… ve bir eşkiya daha öldü: Bir bilsen, bir bilsen kalabalıklar arasında Tren garlarında Cadde`lerde … Günlerin bir ışık hızı kadar çabuk,saat`lerin Bir doğum an`ı kadar sancılı ve yavaş geçtiğini /hasretinle yüreğimle bir başıma ve çığlık çığlığa olmanın /zehir zıkkım tadını… Bir bilsen,yazılmayan mektupların beklenen yolunu Yakın uzaklığını… Ve kapanmasını istemediğim telefon`un /bu ucunda ki ahize de sessizce tükenişini beklemenin son kuruşun /ah bir bilsen Bir bilsen,bir bilsen bu akşamki halimi Sonraların çıldırtan ve öldüren melodisini Binlerce metreden düşmüş su damlasıyım Savrulmuş yureğimle Darmadağınığım bu akşam… Saklarmısın susuz akşamlarına Içermisin Dam- La dam- la Ahhh bir bilsen Susuzluğuna ırmak olmak isterdim …………………………………….. …………………………………….. Özkan Yıldırım |