Omür Törpüsü
Kendi bedeninde, garip kalınca
Anlarsın ki gurbet, başka “şey” imiş Gamzedeler, hissettirmez ahını İnleyen nidalar, saz ve “ney” imiş / Soluk soluk tükeniyor hayatın Nal eskidi, devrilir bir gün atın İster çulda, ister sarayda yatın Ömür sermayesi, ödünç “pay” imiş / Temel sağlam gibi, duvarı çürük Bakışlar tarumar, görüşler kırık Yangına koşuyor, elinde körük Cüssesi yiğitçe, fikri “toy” imiş / Mevsimlerin en verimsizi hazan Kalpleri karartır, zan üstüne zan Bedende rol, yakışmaz oyun bozan Mahcubiyet dilde, sonu “vay” imiş / Yudum yudum içersin, yine biter Günlerin sayılı, kaç bayram yeter? İnişte gözyaşı, yokuştaysa ter Yolun düzgün ise, sana “ray” imiş / Protonlar, nötron ile anlaştı Tüm vahşiler, birbirine yanaştı İnsanlar kavgalı, yerküre şaştı Safkan zannedilen, sahte “föy” imiş / Konjonktürde, özne insanlık değil Zalime baş kaldır, haklıya eğil Öğüt almaz ise, babadan oğul Hedefsiz atılan, oka “yay” imiş / Pirince giderken, olur bulgurdan hasılatı bekler, en yüksek kurdan Şiirler de, vefa bekler okurdan Doğruyu dışlayan, dokuz “köy” imiş / Ömür törpüsü bu, dikenli yollar Dert bulaştırmaya, bir fırsat kollar Pusulaya, tersten bakınca kullar Aşk için içilen, sahte “mey” imiş Ali Rıza Malkoç 28/09/2012 seslendirme videosu: dj kemal www.youtube.com/watch?v=4asWSnxHF1o |