her gün şu başıma sık sık
hüzünler benim yüreğimle barışık
yüreğim sözlü
sanki anlaşmalı
sanki hemen hemen her an
yakama yapışıp bir daha ayrılmamalı
oysa ki benim özlediğim zaman
istediğim beklediğim aşk başka
bir erebilsem beklediğim maşuka
nasıl ulaşmalı nasıl selam yollamalı
ama ben ondan çok uzaktayım
bir yaslar ülkesinde yaslardayım
yaralı bir serçenin acısına eş
bir ızdırap var içimde bir keşmekeş
bir boşluk ki kapkaranlık zindan
bir suskunluk sessizlik yaralayan
sus ey yüreğim sus konuşma
boşluğa düşersin ölürsün uçma
ya da bir çöl bedevisi gibi sonsuz bir yolda
boş yere sevgileri bulmak için uğraşma
yaman bir dağcı gibi yalçın kayalardan
karanlık ormanlardan geçip gitme
uğraşma
sevdanın başka tonlarında
başka dinginlikler arama değmez
yazık olur yılgınlıklar içinde yitme