BAŞKALDIRMAK I.
I.
Herkes gibi delikanlı Etten ve kandan yapılı yüreğim Sapasağlam aşkımla Bir öfkeye kurban oldum anne Bana dağları anlat anne Benlerce düşen adamın öfkesini İntikam gözyaşlarını anlat anne Yıkıldım, bir kül misali Bükemez, artık belimi hayat Kıramaz elimi zincirler Yaşarken ben aydınlık mahpuslarda Bana tarihimi anlat anne Taşlar altındaki gerçeği Şerefimi, aşkımı anlat anne Gecelerim korku pusuları Ağlamaya mahkûm gözyaşlarım Bırak aksın yanağımdan güller anne Mermi gibi, hasret gibi Adına kan denilsin, mayın denilsin Kükresin yürekler sel misali Bana yağmurları anlat anne Yüreğime doğan güneşlere inat İlk göz ağrım olsun kahpe insanlara Mağaraların en ücra köşelerinde Ateşlerde yansın bedenim Lale nergis olsun Yıldızlar gibi doğsun kalbine anne Bana ağıtlarını anlat anne Veryansın etsin silahıma Şahadet şerbetini yudumlarken Gülüşün kalsın aklımda Bana beni anlat anne Suların kaybolduğu denizlerde Umutlar yeşerdiğinde Gölge olsun bana inancın Suyun ve nasırlı yüreğin Düşün anne Şiirlere taşıdım başkaldıran duygularımı Düşün anne düşün Vurulanı, öleni, mazlum düşeni Ağlamayı, gülmeyi bir ceylan saflığında Bana rüzgârları anlat anne Kendimi kaptırırken Kendimi korurken Kahpe batı rüzgârlarından Yollar taşımaz oldu dertlerimi Çıban oldu yaralarım Kurşun yedi beyaz gömleğim O ütülemeye kıyamadığın gömleğim anne Bana özgürlüğü anlat anne Dağlar arkasına gizlenen masum özgürlüğü Yıkılışları, havarları anlat, Törem gibi Ben sevmeyi meral korkaklığında Delikanlı kızların yüreğinde tanıdım Bana geleceğimi anlat anne İlmik ilmik harcanmış geleceğimi Gözyaşlarımı mendillere satamam artık Ben hasretin bir diğer adıyım Dallarım koparıldı halkım gibi Ve köle pazarlarında satıldı tarihim Görmeyen gözler önündeki coğrafyamda. Savaşa hayır sloganlarım vardı Bir de yaşasın özgürlük naralarım Biliyorum nice yiğit yürek ağlattı Çünkü toprak bende yanaydı anne Hep beni hep seni hep halkıma Bağrıma bastı hazanda dökülen Dökülürken ölen yapraklar gibi Üşüyorum anne mağa kovuklarında O an hasretinle silahımla avunurdum Gözyaşlarını senden öğrendim Gidenlerin ardındaki ağıtları Yürek çırpınışlarını Yaralı serçeleri Sevgiye kucak açan çocukları Yüreğini Allah’a emanet eden dilencileri Ve türkülere Ve hicretleri senden öğrendim anne Bana sevdayı anlat anne Saklı kalmış aşkını Titreyen ellerini, alnındaki kader çizgisini Ben kendimi sende buldum anne Geceleri ay ışığında Gündüzleri güneşte ıslanırdım Ve umuda öylesine sarılırdım üşürken bedenim. Bana ezilmişliğimi anlat anne Babamı bir de kendini Özgülüğün gerçek adresini anlat Olgun kızların sütün bacaklarında Bataklığa batmış özgürlüğü değil İçki, kumar masalarındakini asla Bana güldürene değil Güneşin ardındaki hakikati anlat anne Kendimi elitlere ezdirmedim Acı veren gülün oldum Kaktüs çiçeği Ama yenilmedim Ama durmadım vuruştum Ve görüyorsun ki anne Dağlarına bana dar geldiği yerde Ben hapishanelerdeyim gözlerim umuda dönük Ve konuştukça susturuldum anne Ve suçum toprağın oğlu olmaktı Sana yazamadığım mektuplardaki gerçeklerdi Duy beni anne üşüyorum Kar fırtınalarında titriyorum Yaşamak gibi halkım gibi Kurşunlar harcanmak içinmiş Suspus çiçeği açamaz bu coğrafyada Bu coğrafya terimizle sulu Sevgimizle yaşar bu toprak Gerçeklerin aynadan yansıdığı gün Ve medeniyet adına Ve bir zerre su uğruna Denizlerin harcandığını Siperlerde ölenin yürekler olduğunu Ben öğrendikçe anne Dayanamadım ağladım Ağladım usul usul Ağladım insanlığıma insanlığımızı anne Ve öyle ağladım ki Gökler bile benimle ağladı anne Ağlıyorum anne Hani yiğitler ağlamaz diyordun Dayanamadım anne dayanamadım bu kalleşliğe Gençlik çağımda Bak anne Fırat oldum Dicle oldum Su oldum gözyaşı oldum İnsanların derin acılarında Diyarbekir’e kan kan aktım Merdîn’e sürgün Ararat’a deli fişengi Şirnax’a dost oldum Bir kurşun, bir gül, bir de mektup oldum Namuslu kızlarımızın başörtüsünde Yeşil renk oldum, kırmızı renk oldum, Sarı renk oldum dağlarda Umuda peşkeş çekilen gençliğim Silahım ve aşkım Bu Bizans değil anne Başka bir kahpe rüzgâr Kalesiz, duvarsız bir ülke Ve kadehlere doldurulur kanımız Ezilmiş halkımın türküsünü mırıldanır ozanlar Geceye sığındık Han duvarlarının loş ışığında Gece de vurdu bizi yalnızlığıyla Ömür tükeniyor Sen ben tükeniyoruz anne Bir gün gençliği ararsın dağlarda Özgürlüğe hasret kelepçeli eller Elini uzat Uzat ki sana tutunayım anne Yüreğine dokunayım Bana özümü anlat anne Bak ha bire öldürüyorlar bizi Bizi talan ediyorlar Kefen kefen taşınır olduk mezarlara Bana umudu anlat Anlat ki her yağmur tanesinde dirileyim Gülleri ırmakları baharları anlat anne [email protected] Başkaldırı Şiirleri, Dilazad A.R.T, Zaningeh Yayınları, 2011, İstanbul |