HENGÂMEParçalandı ruhumun, hüzünlü dilekçesi Sakıncalı şehrimin, korkak ve paslı sesi Ayaklarına batan taşların kükremesi Çağırdığın ne tahttır, ne de baht bu hengâme Seferden dönmeyenler, kuşanır mı zaferi Karanlığın sırtında baykuşun alınteri Kaç cehennem ateşi, şükürsüzün ederi Hasarın gerekçesi, törpülenen ilhâme Bilinçaltı gülmeler, yüzeysel görüntüler Yıpranan rüyalarda ihtiyar örüntüler Yokluğun bamtelinden, dengesiz ortamı ger Hep haykırış kokuyor; dillenen kahırnâme Karantina altında hastalıklı vicdanın Saatleri küçümse, tadını kaçır anın Bu aydınlık, bu vuslat, belli senin zindanın İç geçirmen, yüz dökmen, sonsuzlukta idâme |