GİTSİN ZULMETNeyleyim! Görülüyor yine sende gamlar câ-be-câ, Ümitsizliğe büründü ah ü zarlarınla her câ. Niçin gülmez ağlarsın sen? Bir türlü anlayamadım, Tutuştum aşk-ı-diline de, bundan kurtulamadım. DİLÂŞUB! İnan çok derin geldi bu dağ-ı-aşk bana, İhsan eyleyip de salsana mahım beni rahşana! Bu üzüntü ü keder ü feryadın hiç yoktur sonu. Gel boş yere akıtmayalım gözlerimizden hunu. Ne sen duy, ne de KÜÇÜK OZAN duysun alam-ı-gurbet, Abat olalım da gitsin bizden alude-i-zulmet. KÜÇÜK OZAN ( CML DMR DİLAŞUB’A HAYKIRIŞ’TAN LÜGATÇE: CA BE CA: Yer yer. HER CA: Her yer. AŞK I DİL: Gönül aşkı. Gönül sevdası. DAĞ I AŞK: Aşkın bıraktığı yara. Sevdanın kişinin içinde açtığı yara. MAH: Ay yüzlü, ay gibi yüzü olan güzel. RAHŞAN: Parlak. Işıltılı. Ü: Ve ALAM I GURBET: Gurbetin verdiği acılar, elemler. ALUDE İ ZULMET: Kişinin içine karanlıkların verdiği bulaşıklık. Silinmeyen bulaşık izler. |