BİR ZAMANLAR
Düşündüm yıllar önce yaşadıklarımı hayal ettim,
Bir çırpıda çocukluk günlerimde hatırayla bittim. Gözümün önüne gelince memlekete kadar gittim. O günlerin özlemi ile geçmişse hareket ettim, Güzelim bahçelerde yeniden yuvarlandım koştum, Bir derdim yoktu sevinç deryasında bir hoştum, O günlerin özlemiyle sokaktan sokağa koştum, Yaşadığım çocukluğun sevinciyle, güldüm coştum. Ayağımda lastik ayakkabım sırtımda eski gömleğim, O zamanlar mutluluk içinde çapıyordu yüreğim, Bulamadım nerdeydi bunca zaman görmediğim, Düşündüm oralarda neydi acaba görmek istediğim. Yolarda selam verdiğim dost yüzleri sokakta aradım, Bunca zaman sonra göremediklerim onları bulmadım, Nereye onlar kayboldular diye de kimseye soramadım, Gözlerim hasretle doluydu, çevreyi şöyle bir taradım. Dedim arkadaşlar buluşalım, çınlatalım şu sokakları, Birlikte oynayalım yeni yaptığımız bu güzel oyuncakları, Ellerimizle kazalım kule yapalım kum ve toprakları, Bir araya gelip, toplanarak yeniden yapalım şu şakaları. O zamanlar lunaparkı bilmezdik, atlıkarıncamız yoktu, Sadece kendimizin yeni keşfettiği oyunlarımız çoktu, Eğlence televizyon ve bilgisayar ortada hiç yoktu, Saklambaç,seksek, yakan top gibi oyunlarımız çoktu., Derelerimiz şırıl, şırıl durmadan çağlar akardı, Su değirmenleri çalışır bize taze unlar yapardı, Damacanalar değil topraktan bardaklar vardı, Buz gibi suları kaynaklarından içenler kanardı.. Her neşe ile koşardı büyükler çalışmaya tarlaya, Bir nefesle erişirlerdi öğleyin verilecek molaya, Unutmuşuz eskiden yerlere serilen güzel sofraya, Hızla koşardık sıcak havada ayran yudumlamaya.. O güzel eller hamur yoğurur açardı, yufkaları ince , hapaz ile çevirirlerdi saç üstünde kabarıp pişince. Bir başka tat verirdi patlıcanı ocakta közleyince, Ağızların tadı gelirdi yağlanmış bazlama yiyince… Düğün, nişan, nikâh ya da ortada sıkıntı varsa, Hemen koşulurdu ne varsa elde avuçta ne varsa, Dertle dertlenilir unutulurdu teselliyle gamla tasa Her zaman birlikte olunurdu olmazdı hiç kargaşa.. Evimizde yanardı teneke soba köşe başında, Ayakları uzatırdık bazen yanan ocak kenarında, Biraz kuru dilimlenmiş kestane pişerdi sobada, Hep birlikte otururduk yere serilen sofralarda.. Büyükler konuşur küçükler ise hepsini dinlerdi, Masalların en güzelini dede ve nineler söylerdi, Söylenenler bizler için ileriye dönük hedeflerdi, Görüntü yok anlatılanların hepsi hayallerdeydi. Bayramlar güzel ve biz çocuklar için ayrı bir özeldi, Herkes o gün yeni dikilen bayramlıklarını giyerdi, Küçükler büyüklerle bayramlaşır ellerini öperdi. Dostluklar pekişir eşi dostu ziyaretler mutlu ederdi. Okullar küçük olsa da yetenekli öğretmenler vardı, Durmadan onlar bizlere bilgilerini öğretti aktardı, Bir destlikte birkaç sınıftan karma öğrenciler vardı, Okumak amaçtı bizlere öğretmenlerimiz aktardı.. O zamanlar öğretmene saygı hürmet farklıydı, Kızıp dövse de bizleri inanırdık o hep haklıydı. Vurduğu yerler hiç acımaz orada güller biterdi, Büyükler hep böyle söyler, bize böyle öğretirdi. Yaz gelince tatil için sahil değil köylerimizi bilirdik, Yol yoktu, araçta yok, oraya at ve eşekle giderdik Ayağımız kayıp sendeleyip bazen yerlere düşerdik, O halimize bakıp kendimize birazda gülerdik.. Yoktu bakkal, market, tuhafiye, bunlar bilinmezdi, Katır sırtında çerçiyle satış yapan kişiler gezerdi, Herkes satıcının oraya gelişini dört gözle beklerdi, Herkesin alışverişi kendisine has ve daha özeldi.. Süt, yoğurt, peynir, yumurta, lezzetine doyum olmaz, Köylüye bir merhaba de, yemek yemeden bırakmaz. Köylü dürüst, köylü merttir, bildik asla çıkar aramaz, Yolda kalanı kapısını yolcuyu yardımsız hiç bırakmaz… Bizim elde bahar başka, yaz bir başka güzellikte, Her mevsimin tadı başka, otu başka bir özellikte. Arılar, böcekler bal yapmak için güzelim çiçekte, Kuşlar göç edip gelince, ötüşürler başka ahenkte. Sadece hayal dünyamdan uyanıp, bir etrafa baktım, Özlediğim geçmiş günlerimden kesitleri anlattım, Aradığım geçmişimi bulamayınca gözyaşını akıttım, Sadece o zamanları aradım bulamadım öyle baktım.. Geçmiş böyleydi uyandım hayal perdesi indi, Bu gezinti sadece rüya da idi, bitti sona erdi, Acaba o güzel yaşanan şen günler gelir mi idi. Zaman değişti o zaman en güzel geçen günlerdi.. Ne olurdu yalnız gitseydi, çok şeyi götüren yıllar, Nereye kayboldu söyle, nerede canlar, cananlar? Kaybolmuş koştuğum yollar eştiğim kum topraklar.. Geride bir şey kalmamış kaplamış etrafa betonlar.. Zaman akıp geçti bunu bana birazcık anlatın, Artık biraz yavaşlayın, durup biraz soluklanın, Nasıl olsa gideceğiz, misafiriyiz yalan dünyanın. Geleceğimiz için güzel bozulmayan eser bırakın.. |