İNSANCIK'LARIM
Çok zaman olmamış
Fakat gülüşünü kaybetmiş insancıklar Bense dengemi yitirmişim İnsancıklarımla birlikte. Kalıcı bir memnuniyetsizlik Yada yorgunluk yerleşmiş yüzlerine İnsancıklarım, doyumsuz mutluluğa Yanlış anlamak da mümükün ama Özlem çökmüş mamur gözlerine. Yalnızmış insancıklarım Mutlu olabildikleri tek yerde Doyumsuz sevmeyi seçmiş –ilk karar- doyasıya sevilip hür olabilecekleri yerde. Ya da pişmanmış insancıklarım Cümle kuramaz olmuşlar gittikleri yerde Dinleyen olmamış serzenişlerini insancık ne de olsa – döndüklerinde duvar(!)ları yokmuş giderken yıkıp gittikleri yerde. Az da olsa bir ihtimal Hala seviliyorlarmış insancıklarım Döndüklerinde onları mutlu olabildikleri tek yere Yollayan insancıklarım, yediremezlermiş. Geri dönüş, gitmeyi bildikleri tek yere. İstikbali muğlak mazileri kayıp insancıklarım Dönüşleri, değişmezleri hayatlarının Bir değişmezi daha olacak her insancığımın Seven zinciri dağılmış, bekledikleri yarın Kıyasıya yaşadığı dün Yaşayamamakta oldukları bugün. Ve son olarak başlarına yıkılacak üç günlük dünyaları -dün, bugün, yarın- |