Kanat çırpamadığım kanatlarım
Kanat çırpıp uçsam uzak uzak diyarlara
bir kuş gibi yücelerden yücelere sapanların hiç olmadığı diyarlara vurmasınlar beni kanatlarımdan kelepçelemesinler özgürlüğümü ahh benim çiğ düşmüş kanatlarım ahh benim buz tutmaya yüz tutmuş kanatlarım karanlık yüzlerden o nur saçan yüzlere çocuk masumluğunda cennetlik gülüşlere sevgi dedikleri ve sevda diye sevdikleri yüce dağların hiç erimediği beyazlıklarına doğru günaydın buz tutmuş kanatlarım günaydın yine sizlere kaldım uçamıyorum gözünüz aydın güzellikleri bölüşecektim oysa duvarlara takıldı kanatlarım duvarlarla konuşup öylece duvarların yüzlerine cevap verdiler bana sanki o çatlamış dudaklarıyla uçamazsın dedi hüküm giydin sarıl çatlamış duvarlarına o çatlak sıvası dökülmüş duvarlara sarıldım ahh benim kanatlarım güzel kanatlarım yıldızlara eş dost arkadaş olan kanatlarım bir cocuk gibi sevdim seni oysa masumiyet kokan kanatlarım sevdiğimi kimselere söyleyemediğim biricik kanatlarım bir gün belki pencerene kanatlanırım orda neden gelemediğimi tek tek anlatırım şimdi var git düşlerimden beni yalnız bırak duvarlarımla kanat çırpamadığım kanatlarım... m.evik |