Ömrü kısadır bizim gözümüzde.
Ona sor bakalım, onu sen birde…
Hakk’ı tespih eder uzun ömründe
Hakk’ını anar, Hakk’a yanar lale!

Kökü topraktadır, yönü Kâbe’de
Gözü secde eder, aşkı yellerde
O selamını söyler Muhammed’e
Aşkını anlatır, Hakk’a koşar lale!

Şükürde bulunur kendi dilince
Gözleri hep yaşlıdır, beli ince
Allah’a inler, boynunu bükünce
Masumluğuyla Hakk’a ağlar lale!

Dalgalanır, parklarda bahçelerde
Hüzünlenir, tenha ıssız yerlerde
Yaşlanmış gözlerdeki ferlerde
Işık olup, Hakk’ı gösterir lale!

Söz olur Anadolu’nun bağrında
Niyaz olur erenler dudağında
Mevlana yurdu Yunus diyarında
Nurlanarak Hakkı zikreder lale!

Gönüllerden sızan has dileklerde
Bin bir çeşit, türlü türlü renklerde
Hak aşkına susayan yüreklerde
Güzelliğiyle Hakkı söyler lale!

Nakış olur, konulur çeyizlere
Hak der, Hakkı öğütler bizlere
Yazılır, okunur, girer sözlere
Hakkı okur, Hakkını yazar lale!

Çiçek olmuş bir melek gibi yaşar
Lalem senin sırrına aklım şaşar
Seni anlatmak beni çoktan aşar
Hakkı yaşar, Hak için coşar lale!

................Mustafa YÜKSEL