Babama Koşardım
Yıllar önce çocukken ben
Bekçi babamla nöbet tuttum Bir devlet kapısında Soğuktu evim Nem yeşili duvarlar Naylon kaplı pencereler içinde Titrerdi ayaklarım Babama koşardım Isınmaya Ayakta kalmaya Yaşamaya Bahçedeki frenk üzümü Al , al vişne Ve ulu akasya Tadınız damaklarımda hala Yıllar önce çocukken ben Bekçi babamla nöbet tuttum Bir devlet kapısında Kıskandım “müstakil” lojmanı Kıskandım salıncağı Kıskandım yeşil ormanı Meşin topa kafa atan Formalı, dizlikli çocukları Baba, yuvan ne güzel El yakan kalorifer Buğusu tüten çay Göğermiş peynirli dürüm Ellerinin sıcaklığı ne güzel Hatırımda beyaz bıyıkların Hatırımda çizgi çizgi alnın Ve içi gülen yeşil gözlerin Keşke hep yanımda olsaydın Ağarmış saçlarımı okşasaydın |
gittim oralara ve o günlere, gelemiyorum, kaldım şiirde...
çok değerliydi, tebrik ediyorum kardeşim...