Eylül
Yakamoza benzerdi düşlerin düşlerime düşünce
Bahardı, Bulutlar yağmurla zekât verirdi güllere Terlemiş acılara bir tebessüm inerdi ince ince Hüzünlerim sızardı şiirlerin mısralarına Uzun bir eylül diyorum… Gölgeli yalnızlık mevsimi Tam da orda üşüyorum… Bir yaprağın son imtihanıdır hayata Benzi sararmış bir hasta Ölüme doğmuş bir çocuk Savaş kadar acı verir yüzün Yüzün takvimlerden ayrılık Tenin zattüreeli akşam soğukluğu Düşündükçe üşüyorum seninle Nefesimde korkunç bir sızı Korkak bir düş Gece yarısı beni ürküten Selamsız bir sabah penceremde gizli Uçurtmaları göğe takılmış çocuk gibiyim Fail-i meçhulüm sensiz Hiç kimsenin Hiç kimsesi Yolunu şaşırmış turna Mevsimden uzak krizantem Korkuyorum sensiz Korkuyorum sessiz… Bir çocuk gibi Yokluğun böyle bir şey Yokluğun ayaz bir gecede yorgansız uyumaktır. Üşüyorum sensiz… |