Her gelen vurdu size Sallandıkça yerinde Yıllardır gezdirildiniz Yokluk enginlerinde Hep övünüyorsunuz Yetiştirdiklerinizle Düşünsenize bir İpler kimin elinde
Taht kursanız ne çıkar Serçelerin kalbinde Neyi kanıtlayacaksınız Ün ile Şöhret ile Değiliz ki tarihin şövalyelik devrinde
Duyunca içi boş incileri Kalmayın tesirinde Yine bir şey değişmeyecek Kasım’ın yirmi dördünde
Bir harf Kırk yıl kölelik Geçmiyor hiç bir yerde Şunu kabullenin artık Ülke gerçeklerinde Sizin değeriniz öğretmenim Sırıtıyor Bordro Üzerinde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YA BU KİMİN ESERİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YA BU KİMİN ESERİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her gelen vurdu size Sallandıkça yerinde Yıllardır gezdirildiniz Yokluk enginlerinde Hep övünüyorsunuz Yetiştirdiklerinizle Düşünsenize bir İpler kimin elinde
Taht kursanız ne çıkar Serçelerin kalbinde Neyi kanıtlayacaksınız Ün ile Şöhret ile Değiliz ki tarihin şövalyelik devrinde
......Şiirinizdeki kalem ustalığı ve yüreğinizdeki toplumsal sorunlara karşı olan duyarlılığınızı yürekten kutluyorum. Ben bu şiirinizi Öğretmenler gününü kutlaması olarak değerlendirmiyorum. Şiirin özüne ve dillendirmek istediği temel duyguya bakıyorum. Bir öğretmen emeklisi olarak beni etkileyen yönü budur.Çünkü 24 Kasım öğretmenler günü değildir. 12 Eylül Askeri cuntasının bir dayatmasıdır...Ve dayatmalarla kutlanması istenen günlere katlanamıyorum. Özel günler kazanımların olduğu günlerdir. Ve benim Öğretmenler günüm 5 Ekim Dünya Öğretmenler günüdür. ....Akşam tüm dostlarımdan özür dileyerek 24 Kasımlarda "Öğretmenler Günü" adı altında bana kutlama iletisi göndermemelerini rica ettim. Umarım onlar da siz de beni yanlış anlamazsınız. ....Duyarlı yüreğiniz ve güçlü kaleminiz dert görmesin. Sağlıkla ve mutlulukla kalın, hoşça kalın. .....
İlginize ve beni derinden sarsan bu çok özel yorumunuza en içten teşekkürlerimimi gönderiyorum Selamettin bey. Görüşünüze aynen katılıyorum. Çünkü ben öğretmenin günü yoktur, diyorum. Ülkem çağdaş uygarlık düzeyine ulaşıncaya dek, her gün öğretmenler günüdür. Eğer yeni nesil bizim eserimiz olacak ise. Nice paylaşımlarda buluşmak ümidiyle...Esenlikler içinde...
Bu güzel şirinizi yorumlamak zor ancak can-i yürekden teşekkür ve tebrik eder duyarli yüreğiniz ve usta kaleminizle daim olsun kucak dolusu Saygılar sevgiler diyari kurbetten gönderiyorum..
Ben öğretmenlerin, eğitimcilerin bordro üzerindeki eder ettiğine katılmadığım gibi, öğretmenlerde bordroya takılmasınlar. En başta vazifeleri çok kutsaldır ve bordroda ne değer biçilirse biçilsin görevleri ile bordro rakamını eşleştirmesinler. Bu vicdanı ve insanı bir görevdir hep başarılı olunmalı. Onlara emtia diye geleceğimizi vermekteyiz. Ulu Önder Atatürk' ün dediği gibi, “Öğretmenler! Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” Kısacası bu mesleğin kutsallığı para ile ölçülemez ve bu sebeple rahat olunuz saygı değer öğretmenler. Sizler yetiştirdiğiniz öğrencilerin başarıları ve saçtıkları ışıkla övünün, rahat edin. Tebrikler, selamlar.
Özlem hanımcığım, ne kadar çağdaş ve ne kadar mantıklı düşünüyorsunuz. Ama mantık uçtu gitti bu toplumdan, attaaa...!... Şimdi günün modası okumak, üflemek üzerine. Hangi kanalı açsanız aynı yüz ve aynı çehreler. Tükenmez kalem misali seri üretim. Çünkü tüm iktidarlar,düşünen adam değil, itiat eden adam istemekte. Onun içindir ki öğretmenlik mesleği ya ötelenmek de yada örselenmek de. Emir kulu yetiştirmeyen bu meslek de tu kaka edilmek de. İsterseniz tüm mesleklerin bordroları alın koyun önünüze. Size aynen katılıyorum. Ama otuz yıl altı ay hizmetimin sununda, İstanbul Ünüversitesi mezunu emekli bir öğretmen olarak hayal kırıklığı yaşıyorum. Gelmiş, geçmiş ve gelecek tüm iktidarlara teessürlerim ile... İlginize ve de benim için ayrı bir önem arz eden yorumunuza en derin şükranlarım ile nice paylaşımlara... Esenlikler içinde...
Öğretmen olmak, yeni nesilleri sekillendiren olmak ne yüce bır yetkinliktir.İki mesleğe saygım sonsuzdur ve bu iki mesleğin maddi yonden hic bir zaman yeterli karşılığı olamayacağını düşünürüm; öğretmen ve doktor olmak bır nevi melek olmayı gerektiren nitelik taşıtiyor bence insanoğluna ve bu ozellikteki insanların yaptıkları işin maddi karşılığı olculemez. Bır milleti kalkındıracak olan da yerin dibine koyacak olan da eğitimciler ve saglikcilardir.Bu kadar önemli bır sorumluluğu yüklenmiş olan insanların yarını düşünme endişesini minimize etmek şarttır.Maddi yonden verilen hiç bır ucret bu iki mesleğin hakettigi degeri veremeyecek olsa da standartının diger mesleklerden düşük tutuluyor olması çok üzücüdür.
Ah be İpekçiğim, keşke... Keşke demek çözüm değil biliyorum. Ama günümüz Türkiyesinde hangi mesleklerin ön plâna çıkarıldığını gördükçe kahrediyorum. Ben de modaya uyarak, keşke öğretmen olacağıma mahalledeki mescide hoca olsaydım diyorum. Tekke ve zaviyelerin açılmasının tartışıldığı günümüzde ne kadar da sağlıklı düşündüğümü görüyorum. İlginize ve beni gerçekten duygulandıran yorumunuza en derin şükranlarımı sunuyorum. Kabulü ricası ile... Nice paylaşımlara... Esenlikler içinde...
Bir harf Kırk yıl kölelik Geçmiyor hiç bir yerde Şunu kabullenin artık Ülke gerçeklerinde Sizin değeriniz öğretmenim Sırıtıyor Bordro Üzerinde .... Bir öğretmen olarak bu şiiriniz için teşekkür ediyorum size.
Sallandıkça yerinde
Yıllardır gezdirildiniz
Yokluk enginlerinde
Hep övünüyorsunuz
Yetiştirdiklerinizle
Düşünsenize bir
İpler kimin elinde
Taht kursanız ne çıkar
Serçelerin kalbinde
Neyi kanıtlayacaksınız
Ün ile
Şöhret ile
Değiliz ki tarihin şövalyelik devrinde
......Şiirinizdeki kalem ustalığı ve yüreğinizdeki toplumsal sorunlara karşı olan
duyarlılığınızı yürekten kutluyorum. Ben bu şiirinizi Öğretmenler gününü kutlaması olarak
değerlendirmiyorum. Şiirin özüne ve dillendirmek istediği temel duyguya bakıyorum. Bir öğretmen emeklisi olarak beni etkileyen yönü budur.Çünkü 24 Kasım öğretmenler günü değildir. 12 Eylül Askeri cuntasının bir dayatmasıdır...Ve dayatmalarla kutlanması istenen günlere katlanamıyorum. Özel günler kazanımların olduğu günlerdir. Ve benim Öğretmenler günüm 5 Ekim Dünya Öğretmenler günüdür.
....Akşam tüm dostlarımdan özür dileyerek 24 Kasımlarda "Öğretmenler Günü" adı altında bana kutlama iletisi
göndermemelerini rica ettim. Umarım onlar da siz de beni yanlış anlamazsınız.
....Duyarlı yüreğiniz ve güçlü kaleminiz dert görmesin. Sağlıkla ve mutlulukla kalın, hoşça kalın.
.....