SİZİN HİÇ ANNENİZ ÖLDÜMÜ ??
Merhaba Anne...
Bu sana ilk mektubum. Seni çok özledim... Çabuk gel olur mu? Elimde kalem, masada bomboş, tertemiz bir sayfa Ve çekmecemde bir mektup zarfı. Seni anlatmanın tam zamanı anne! Bu gece bütün sitemlerimi, Gözyaşlarımı, Ahımı, eyvahımı, Her şeyi dökerek satırlara, Sana yollayacağım... Gidişini anlatacağım anne... Gözümdeki kurumayan yaşları, Kanayan yaralarımı, Özlemlerimi, yokluğunu yazacağım satırlara! Biliyorum anne; sen bu mektubu okurken güleceksin... biliyorum. Daha kaç gün oldu ayrılalı sanki? ’’Ne kadar çabuk özledin?’’ diyeceksin, ’’Alış’’ diyeceksin. Özledim işte anne... Özledim işte! Sen gideli tam tamına 53 saat oldu. Dile kolay değil mi? Elli üç saat! Önce hastaneye kaldırdık seni babamla, Doktorlar toplandı başına, Kapıdaydım bende hani! Saatlerce haber alamadık senden, Kimse bir şey söylemedi. Sonra teker teker çıktılar odadan. Hani karşıma geçti birisi anne! ’’Başınız sağ olsun kurtaramadık’’ dedi... Hani bağırmıştım! Kızmıştım hani doktora! Ve dilimden şu cümle dökülmüştü hani: ’’Siz nasıl doktorsunuz?’’ demiştim. Zorla yanına sokmuştum doktoru; ’’yaşat’’ demiştim, tekrar bi bak, yaşıyor!’’ demiştim hani anne! Hani gözümde yaşlar vardı, kolumda güvenlikler! Sonra odadan çıkardılar beni. Yüzünü kapatmışlardı. Yanımdan geçip gitmiştiniz Ve ben peşinden yürüyordum. Morgda görevliye saldırmıştım hani! ’’Yaşıyor, nefes aldı’’ demiştim! kimse inanmamıştı hani anne! sarılmıştım sana! Ve o gece sabaha kadar başında beklemiştim... Öğlen vakti, bir arabanın arkasında yağmurlarla uğurluyorduk seni. O anda da özlemiştim zaten, Sana ne zaman geleceksin demiştim! cevap vermedin. En son yüzünü gördüğümde, inadına gülümsüyordun anne... Ve ben sana sarılıp yine sordum ’’ne zaman geleceksin?’’ diye. Hiç konuşmadın yine! Üzerine topraklar atıldı; yanında uyumak istedim ilk başta, yatırmadılar yanına! Sonra ben başucunda bekledim, herkes gitti, ben yine bekledim... Akşam zorla alıp götürdüler beni! Giderken de bağırıyordum sana ’’ne zaman geleceksin?’’ diye. Ve sen yine cevap vermedin anne! O gece seni anlattılar bana... ’’Artık gelemez’’ dediler. Ne kadar kolaydı bu kelime? "Gelemez" ! Ama ben kaldıramadım bunu; sana koştum anne, ayağım takılmıştı hani! Düşmüştüm! Rüyadaydım, ama sen yine yoktun; Gözlerimi açtığımda hastanedeydim, kolumda serum, başımda hemşireler; Dışarıdan ağlama sesleri! Serumu çıkartıp, kapıya koştum bir umutla... Seni sordum... Dayanamazdın hani yavruna... Gelirsin sanıyordum ama, Sen yine yoktun! Gelmemiştin! Gelmeyecek dediler bana gelmeyecek! Gelemeyecek! Geceler geçti, hastanede, evimdeyim şimdi; saatler sabahı vuruyor yine. Gelmez diyenlere inat, Elimde kağıt kalem, Sana yazıyorum bu mektubu... Özledim anne, yalnız kaldım. Yaram sızlıyor yine, Gözlerimden kan damlıyor. Ne zaman geleceksin anne? Özledim işte! Hiç olmazsa ara, haber ver... Yada sende bir mektup yaz bana? Söyle anne! Yarın mı? Bir hafta sonramı? Bir ay mı kalacaksın yoksa? Bana kızıp gittiysen eğer, Sözünü tutacağım artık! Şımarmayacağım, Odamı kirletmeyeceğim, üzmeyeceğim seni anne... Ne zaman geleceksin? Söylesene! Anne? Nereye göndereceğim peki bu mektubu? Adrese ne yazacağım anne? Mezarına bıraksam olur mu ? Özledim anne, ne olur gel artık... Babamda özledi seni... Dedemde özledi... Herkes özledi işte... Bütün herkes burada, oysa bir sensin eksik. Ne zaman geleceksin anne? Bu mektubu ne zaman okuyacaksın? Söylesene! Nereye göndereyim anne? Bir adres ver, ellerimle bırakayım sana! Anne çabuk gel olur mu? Yada ben geleyim! Söyle babama göndersin beni yanına! Beni senden başka kimse anlamaz ki anne; yaram kanıyor, ilacım olsana? Uyuyorum anne, güneş doğuyor... Ne zaman geleceksin? Söylesene...! ANNE : MEKTUBUNU YENI OKUDUM; BAK, BEN GELDIM YANINA! BÜYÜYENE KADAR RÜYALARINDA, HAYALLERINDE OLACAĞIM, KORKMA... MURAT AY |