Başka Bir SelamŞiirin hikayesini görmek için tıklayın GÜN OLUR DA SEVGİLİ Gün olur da yaşarsak bir yıkımı seninle sevgili!... / Gökkuşağından çaldığın renkler / Saçlarına ördüğün maviler / Soğuk namlulara tutulsa sevgili / Ve binlerce yıllık masalın / Başlamasa artık / Kış gecelerinin uzunluğunda / Suskun dilinin ruhu yitip gitse / Kapılara dayanan gürültüyle / Aşkını yaşadığın dili unutup da / Korkuyu yaşadığı dilde kalsan / Sözcüksüz, cümlesiz / Aşksız… / Gün olur da yaşarsak bir yıkımı seninle sevgili!... / Çocuklarımızın rızkı için ektiğimiz ekinler / Diktiğimiz şu fideler / Ve güller / Bahçemizde… / Dağlarımızı yaksalar hani / Derelerimize prangalar vursalar / Zehir akıtsalar can damarlarımıza / Ve dengesini yıksak kainatın / Hani bulutlar kir tükürse sevgili! / Ekinler bitmese, güller solsa bahçemizde… / Ve çaresiz boşluğa dökülse gözlerimiz / Senin şefkatli ellerin / Benim nasırlı avuçlarım / Hani dolsa gözyaşlarıyla sevgili!…/ Gün olur da yaşarsak bir yıkımı seninle sevgili!... /Menziline girsek bombaların / Başımıza metal parçalar dökülse göklerden / Savursa bizi ötelere şarapnel fırtınası / Ve mutlu huzurlu minik ev / Dağılsa bir gece ansızın / Ölüm çığlıklarıyla uyansak sabahlara sevgili / Dalsak uykulara sığınaklarda… / Üşüse yastığımız her gece / Üstümüzde patlayan bombalarla… / Ve sen sevgili / Bir yanında ölüm tüterken / Askerini beklesen cepheden / Ve merhamet yuvası kucağında / Süt isteyen bebeler ölürken sevgili / Memende bir damla süt ararken / Ve gözlerin bunu seyrederken / Çaresiz…/ Gün olur da yaşarsak seninle bir yıkımı sevgili!... / yüreğin köpürse her an / Ajanslarda / dakika dakika akıp / Patlayan her haberde… / Yüreğimiz savrulsa mevzilerden / Gencecikler mezarına dönerken ruhumuz / Kin kusarken dilimiz / Masallar çekilirken kuytulara / Öyküsü biterken yarının… / Kalsak bir başımıza sevgili / Dünyanın nefret çukurunda / Cehennemin irin sellerinde / Ateş olup yaksa bizdeki biz / Bizdeki sevgisizlik… / Gün olur da yaşarsak seninle bir yıkımı sevgili!... / Urgan urgan ölüm dökülse / Duvar duvar bedenler devrilse / Zindanlardan / Evlerden… / Usul usul bir titreme inerken dizlerimize / Bir üşüme doluşurken ruhumuza / Erisek günden güne / Zindanda / Tek başımıza / Çığlık çığlık aksak sevgili / Duvar çatlağından / Dışarılara… / Kanat olsak kuşlara / Uçsak mavinin eteğinde / Dökülsek yeşilin bin bir rengine… / Gün olur da yaşarsak seninle bir yıkımı sevgili!... / Çocuklarımızı vursalar sokaklarda / Kollarını kırsalar çocukların / Yasal olarak… / Eteğinde toplasan Ceylan’ı / Parça parça / Dağların keskin boğazında / Yüceltilerin ayazında / Bir çift ayak olsa çocuklar / Katırların sırtında / Ve gözbebeklerimiz yorulsa sevgili / sevdiklerimizin peşinden / Sonsuzluğa bıraktığımız yaşlardan… / Kaybetsek birbirimizi birden / Ben seni kavgamın içinde / Sen beni göz çukurlarında / Kirli çakallar ulurken aya karşı…/ Gün olur da yaşarsak seninle bir yıkımı sevgili!... / Kanadı kırık kuşlara dönsek / Göç yollarında… / Bir sabah namazında sevgili / Kara postalların marşıyla uyansak / Çırılçıplak bir mehtapta / Toplasalar bizi meydanlara / Sürülsek gün sökülmeden / Son serinlikler çekilmeden topraktan / Dağılmadan çiğ taneleri çimende… / Nar bahçelerimiz tarumar edilse sevgili / Kanımız karışsa narın kırmızısına / Ve senin çığlıkların / Kıyamet koparsa sevgili / Kollarımı kırsalar dipçiklerle / Sana aç, sana uzak kollarım… / Gün olur da yaşarsak seninle bir yıkımı sevgili!... / Yok cellada el pençe durmak / Yok dövüşmeden ölmek / Onur için, özgürlük için / Sevgilim / Bir devrimdir aşkı yaşamak / Afrikalı bebelerin hakkı var aşkımızda / Taş tutan elleriyle Filistinli çocukların / Kürt analarının / Zindanda ölüme bir soluk kala / Onur adına, özgürlük adına / direnen cesur yüreklerin / Ferhat’ların, Selma’ların… / Anlıyor musun sevgili? / Aşk değildir / Kendin için yaşayıp / Bir sabah korkakça ölmek / Köşende… / İBRAHİM GENÇ Ya devam Mehmet Selim ÇİÇEK 16 Kasım 2012, 00.13, Mardin |