Ayrılık Vakti
Yağmur yağıyor hüzün damlıyordu
Duman kokusu sarmıştı şehri Üzerinde siyah bir elbise Dudaklarında azad edilmeyi bekleyen kelimeler Sabırsızlanıyordu Kimbilir aklında ne şimşekler çakıyordu Oysa benim gözyaşlarım Yüreğime damlıyordu İşte o gün ayrılık vaktiydi Ve Sen Bırkarak ellerimi Sökerek yüreğimi gidiyordun Güneşe yenilen bir buzdağı gibi eriyordum Yokluğunda... Üzerine basılan çim gibi eziliyordum Elveda sözcüğünün ağırlığı altında Sen arkanı dönüp giderken daha Yaralı bir güvercinin Gökyüzüne olan özlemi gibi özlüyordum Seni Fabrika bacılarının gökyüzüne bıraktığı zehir gibiydi sözlerin Hayallerimi kirletiyor umutlarımı zehirliyordu Ve saat ayrılık vaktini gösteriyordu Sen Gidiyordun İdris Yılmaz www.idrisyilmaz.tk |