İkinci Katta üzülmeler Zamanı
Acilden de girebiliyoruz
tüm duvarlar hüzünle sıvalı
ağlayabildiğiniz kadar ağlayın
ben öyle yapıyorum
yağmurdan görünmüyor nasıl olsa

Birinci sedye, İkinci sedye
Üçüncü sedye ve dört ve beş ve altı
Tavan, daha da üstü gök
daha da üstü iman
daha da üstü yedi kat
biriktirdiklerimiz, inandıklarımız

"Durumunda bir değişiklik yok" sorgusu
tık tık tık atıyor cümlelerin kalbi
dıt, dıt, dıt, dıııttt.
Yok ki bu acıların kısaltması
ille de uzun uzun okuyacağız

Bir baba kaç şiirdir
Kaç şiir bir baba eder
kaç şiir, kocaman bir babaya bedeldir
öyle, bıyıklı, bıyıksız, sinirsiz, sinirli
sofraya oturan, suratı asık, ya da komik
harçlık veren, işe giden, geç gelen,
ağlayan, ağlatan, seven, sevdiren
harçlık veren, cebi bomboş olan,
peynir zeytin getiren
akşamları semt pazarına giden
karanlıkta elmanın iyisini seçmeye çalışan
ölebilen, ölecek olan, görmeyen, göremeyen

komantapeltu, jömapel
fransızca konuşur komiklik uğruna
ağlama diyorum kalbime
bir kamyon yazısını hiç unutmamış :
"yollar uzak gelemiyom, ben bu aşkı çekemiyom."
ağlama diyorum kalbime
dilini çıkarır bana, dilini çıkarır,
güldür beni baba, bir daha güldür
ağlama, ağlama, ağlama

çok zor, çok bir imgeyle dahi yaramazsın göğsünü
boğazıma kocaman bir baba takılıyor
nefes alamıyorum
ağlama, ağlama,

bir baba kaç şiir eder,
kaç gözyaşı
hiçbiri etmez
baba eve gelir, ekmek getirir
ağlama
getiremese de artık ağlama
kımıldayamasa da artık ağlama
yalvarıyorum ağlama kalbim

İkinci katta
üzülmeler zamanı
bekliyoruz çaresizce
gülüver suskunluklar ülkesinde...

Oktay Coşar