TALİHSİZ ÇOBANAdamış kendini koyunlarına Elinde değneği sırtında kepenek, Gecesi gündüzü yeşilim kırlarda Sırtında torbası birkaç da ekmek! Alır sürüsünü salar bayıra Yayılırken koyunlar değme keyfine, Kurdundan çakalından Allah kayıra İkiye katlandı sayı, telef etmezse yine! Karlar eriyor artık! Sular buz gibi, yüksekler serin; hava tertemiz, Karamuk çalısıyla birde Geven’i Yesin de koyunlar olmaz mı semiz? Akşam olur ahenkle inler tepeler… Bir yanda çan, bir yanda kaval havası. Sevgiliye çalınan yanık yanık nameler… Dillenir de; taş eritir Ayşe kızın sevdası! Yağışlı geçti bahar, dağlar bereketli, Koyunlar üredi; hem de çok oldu azık! Tulukları doldurdu peynir ile yağlar, İş’te kazandı ama; aşkı, seneye kaldı yazık! Abdullah Aytekin |